22. Hukuk Dairesi 2018/5001 E. , 2018/10156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Somut olayda; davacı taraf iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davacının yükümlülüklerini yerine getirmekte özensiz davrandığını, mesaisine zamanında gelmediğini ve mesai bitmeden görevinden ayrıldığını, gelen hasta ve hasta yakınları ile ağız dalaşına girdiğini, hastaneye ait dizüstü bilgisayarı kaybetmek veya iade etmemekle hastaneye zarar verdiğini, tüm yazılı ve sözlü uyarılara rağmen belirtilen sebeplerle davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemenin temyize konu gerekçeli kararında, davacının iş sözleşmesinin davacıya verilen uyarı ve kınama cezalarına rağmen davranışlarını düzeltmemesi, işyeri disiplin kurallarına süreklilik arz eder şekilde aykırı davranması, hasta yakınlarına nezaket kuralları dışında davranması nedenleriyle haklı sebeple feshedildiği sonucuna varıldığı, bu nedenlerle davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosya içeriğinden, Haziran 2010 ayında ve Mart-Nisan-Mayıs 2011 aylarında mesai saatlerine riayet, izinsiz görev yerini terk etme ve devamsızlık sebeplerine ilişkin davacıdan savunma istemlerinde bulunulduğu, yine davacıdan 22.07.2010 ve 26.07.2010 tarihli yazılar ile kendisine verilen bilgisayarı iade etmesinin istenildiği, hastane müdürü imzalı olan 08.04.2011 tarihli yazıda davacıya uyarma cezası, 09.05.2011 tarihli yazıda ise kınama cezası verildiğinin belirtildiği, 16.06.2011 tarihli hasta şikayetine ilişkin olarak davacının savunmasının alındığı ve disiplin kurulu kararı ile 21.06.2011 tarihinde iş akdinin feshedildiği görülmektedir.
Dosya kapsamından; 16.06.2011 tarihli hasta şikayetine konu son olaydan önceki olaylara ilişkin olarak haklı nedenle feshe ilişkin yasal sürelerin geçtiği ve davalı işverence bu süreler içinde fesih hakkının kullanılmadığı, 16.06.2011 tarihli son olaya ilişkin de davacının feshe sebep eyleminin kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, dosyada mevcut Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Bölge Müdürlüğünün 02.08.2011 tarihli tutanağında, işveren vekilince işçinin müracaatı halinde ihbar ve kıdem tazminatı ile 14 günlük yıllık izin ücretinin ödeneceğinin beyan edildiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Bölge Müdürlüğünün davacıya yazdığı 03.08.2011 tarihli yazıda ise ihbar ve kıdem tazminatı ile 14 günlük yıllık izin alacağı hakları olduğu tespitinin belirtildiği görülmektedir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, davalı işverence davacının iş sözleşmesinin haklı nedene dayalı olarak feshedilmediği anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddi hatalı olmuştur. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Bunun yanısıra, hükme esas bilirkişi raporunda; net 1.824,67 TL ihbar tazminatı, net 1.411,84 TL fazla mesai alacağı hesaplanmış, davacı tarafından da ıslah dilekçesinde 1.824,67 TL ihbar tazminatı, 1.411,84 TL fazla mesai alacağı talep edilmiş iken, mahkemece verilen temyize konu kararda, 1.824,67 TL fazla mesai alacağına hükmedilerek fazla mesai alacağının tutarına ilişkin olarak hatalı karar verilmiştir.
4-27.04.2009 tarih ve 27212 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5892 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü tatili olarak kabul edilmiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda, ulusal bayram ve genel tatil hesabında davacının çalıştığı zaman dilimlerinde 5 gün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü geçtiği kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Oysa ki, yapılacak hesaplamada yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye göre 2009-2010-2011 yıllarına ilişkin olmak üzere 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü 3 gün olarak dikkate alınması gerekirken 5 gün olarak kabul edilmesi hatalı olmuştur.
5-Diğer yandan, karar başlığında davalı şirketin unvanının da eksik olarak belirtilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.04.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.