16. Ceza Dairesi 2020/1906 E. , 2021/2764 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
16.12.2016 (Sanık ...),
06.01.2017 (Diğer sanıklar)
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1,
TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca
mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun
esastan reddi (Tüm sanıklar yönünden)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatları, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ... müdafii ve sanık ... ile müdafiinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."nun ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uygulanarak tayin edilen "10 yıl 15 ay" hapis cezasından TCK"nın 62. maddesi uyarınca da 1/6 oranında indirim yapılması esnasında sonuç cezanın "9 yıl 4 ay 15 gün" hapis cezası olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde "8 yıl 16 ay 15 gün" olarak hatalı hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık ..."ın örgütteki konumu ve sübut bulan faaliyetlerine göre temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak karar verilmesi gerekirken eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; Sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... ile müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler ayrı ayrı yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği,
aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ile müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler ayrı ayrı yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken belirlenen temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi uygulanarak tayin edilen "10 yıl 6 ay" hapis cezasından TCK"nın 62. maddesi uyarınca da 1/6 oranında indirim yapılması esnasında sonuç cezanın "8 yıl 9 ay" hapis cezası olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde "9 yıl 7 ay 15 gün" olarak hatalı hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün (2) numaralı bendinin ikinci fıkrasındaki “9 yıl 7 ay 15 gün” ibaresinin çıkartılarak yerine “8 yıl 9 ay” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
A)Sanık ... yönünden;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken temel cezanın tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
B)Sanık ... yönünden;
Sanığın temyiz aşamasında 23.10.2020 tarihli dilekçesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildirmesi ve bu yönde bilgi vermesi karşısında, duruşmada hazır edilerek beyanlarının alınıp verdiği bilgilerin, örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun faydalı bilgiler olup olmadığı ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK"nın 221. maddesinden düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılarak bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafii ile sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmümlerin bu
nedenle BOZULMASINA, sanık ..."in tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 19.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.