(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2009/5928 E. , 2010/46 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... gelmiş, davacı tarafından gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, hissedarı olduğu 2123 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle tezyid-i bedel davası açması için davalı avukata vekaletname verdiğini, davalının 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, ne var ki takip edilmeyen davanın 3 kez işlemden kaldırıldığını ve 29.09.1999 tarihinde de açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu şekilde dava hakkını kaybetmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin halkları saklı kalmak üzere, mahrum kaldığı 1.359.000.000 TL alacak ile bu alacağın 4.044.150.000 TL’lik işlemiş faizi olmak üzere toplam 5.463.150.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 24.9.2003 tarihli ıslah dilekçesi ile de talebini 17.042.000.000 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece “davanın kısmen kabulüne, 11.418.349.710 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, bu miktarın 1.359.000.000 TL’si için dava tarihinden, geriye kalan miktarı için ise, ıslah tarihi olan 24.9.2003 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” ilişkin olarak verilen ilk hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizce, davalının tüm temyiz itirazları reddedilerek, davacı temyizi yönünden ise, “mahkemece davacının uğradığı zarar hesap edildikten sonra davalı avukat tarafından görevin tam olarak ifa edilmiş olması halinde davacıdan alabileceği vekalet ücreti, alacaktan mahsup edilerek hüküm kurulmuştur. Davalı lehine vekalet ücreti hesaplanırken esas alınan sözleşmenin 2. maddesinde (davanın hitamında işten tahsil edilecek ana para ve faiz toplamı üzerinden % 15 avukatlık ücreti olarak ödeneceği ve ayrıca KDV nin de dahil edileceği) hükmü bulunmaktadır.Bu hüküm hasılı davaya iştirak niteliğinde olup sözleşme 27.01.1997 tarihi itibariyle geçersizdir.
Böyle olunca mahkemece davalının alabileceği ücret 27.01.1997 tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre bulunacak miktar içerisinde KDV’nin de bulunduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” Gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, 16.975.270.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin ise reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Bozmadan önceki ilk hükümde, “11.418.349.710 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, bu miktarın 1.359.000.000 TL’lik kısmına dava tarihinden, geriye kalan miktarına ise ıslah tarihi olan 24.9.2003 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine davalının tüm temyiz itirazları reddedilerek hüküm, davacı yararına sadece “alacaktan mahsup edilen vekalet ücretinin miktarı” yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmakla, “alacağın 1.359.000.000 TL’lik kısmına dava tarihinden, kalan kısmına ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması” davalı yararına usulü kazanılmış hak teşkil etmesine rağmen, bozmadan sonra hükmedilen tüm alacak miktarına, ilk hükümle kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın ‘Hüküm’ başlıklı bölümünün (1) no"lu bendinde bulunan (...16.975,27 YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine) sözlerinin karardan çıkarılarak, yerine (...16.975,27 YTL’lik alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bu miktarın 1.359.000.000 TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren, geriye kalan kısmına ise ıslah tarihi olan 24.9.2003 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına) sözlerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 230.00 TL temyiz harcının iadesine, 14.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.