14. Hukuk Dairesi 2018/2114 E. , 2018/9126 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı ... iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17.01.2018 gün ve 2016/284 Esas- 2018/428 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır.
Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK"nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HUMK"nun 440. maddesinde öngörülen hususlardan hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, aynı yasanın 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 315,00TL para cezasının düzeltme isteyenden tahsiline, ret harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 17.12.2018 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davalı vekili, 9/03/2018 tarihli karar düzeltme dilekçesinde; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/3/2015 tarihli ve 2013/743 E. 2015/173 K. sayılı hükmünün 4. bendinde müvekkili davalı aleyhine, her bir davacı lehine 8.401,00TL’den toplam 16.802,00TL vekalet ücretine hükmedildiğini, kararın esasına yönelik bir temyiz taleplerinin bulunmadığını, hükmü sadece vekalet ücreti yönünden temyiz ettiklerini; Dairemizin 17/1/2018 tarihli kararıyla temyiz taleplerinin reddedildiğini ve yerel mahkeme kararının onandığını, ancak hüküm altına alınan önalım bedeli üzerinden hesaplanan karar ve ilam harcı miktarı olan 10.248,59TL onama harcının müvekkilinden alınmasına karar verildiğini, bu miktarda onama harcına hükmedilmesinin doğru olmadığını ve müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu belirterek, onama harcı yönünden hükmün düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu belirtilmiştir.
I- Konuyla ilgili kanun hükmünde ve Yargıtay kararlarında:
1- 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 sayılı Tarifesinde; karar ve ilam harcının, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68,31 oranında olduğuna, bu oranın Yargıtayın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları için de aynen uygulanacağına,
2- Yargıtayın 29/5/1957 tarihli ve 4/16 sayılı içtihadı birleştirme kararında; “Muhakeme masrafları ve bu meyanda hasma tahmili gereken vekâlet ücreti, müstakil bir varlığı olmayacak derecede ait olduğu dâvanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı bir surette bağlı olan fer" i haklardandır. Fer"i hakların akıbeti asıl hakkın akıbetine tâbidir. Tâbi olan şeye ayrıca hüküm verilemez.” gerekçesine,
3- Yargıtayın 10/5/1965 tarihli ve Esas No: 965/1, Karar No: 965/11 sayılı İBK Kararının;
a) Gerekçe bölümünde, “Konusu belli bir değerle ilgili bulunan dâvalar sebebiyle dâvanın kabulüne ilişkin hükümlerin onanmasında mahkemece bu hüküm dolayısıyla verilen harç kadar harç alınacağa konusunda bir uyuşmazlık yoktur ve bu yön, kesin olarak (1 sayılı tarifenin sözü geçen yerinde) belli edilmiştir.”, ibadesine,
b) “Sonuç” bölümünün 5. bendinde, “Temyiz yoluna başvurmada, maktu harca bağlı kararlarda 15 lira maktu ilâm harcın tümünün peşin, nispî harca bağlı kararlarda ise, mahkemece alınmasına karar verilen nispî ilâm harcının dörtte birinin peşin alınacağına”,
yer verilmiştir.
II- 10/5/1965 tarihli içtihadı birleştirme kararında, temyiz harcının miktarıyla ilgili değerlendirme yapılırken “dâvanın kabulüne ilişkin hükümlerin onanması” halinde yerel mahkemece bu hüküm dolayısıyla ne miktarda harca hükmedilmiş ise temyiz harcının da o miktarda olacağının açık olduğu belirtilmiştir. Bu değerlendirme, hükmün tamamının temyiz edilmesi durumunda doğru ve geçerli ise de, hükmün bir bölümünün, başka bir ifadeyle hükmün kısmen temyizi durumunda temyiz harcının ne miktarda olacağı sorusuna tam ve net bir cevap içermemektedir.
Davalı taraf, hükmü sadece vekâlet ücreti yönünden temyiz ettiğine göre, temyiz harcının maktu mu, yoksa nispi mi alınacağı, nispi alınacaksa miktarının ne olacağı hususu, çözülmesi gereken öncelikli meseledir.
29/5/1957 tarihli ve 4/16 sayılı İBK kararı nazara alındığında, temyiz konusunun, dava konusu hakla ilgili asıl hüküm olmadığı, davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı bir surette bağlı olan fer"i hak kabul edilen vekalet ücreti olduğu ve vekalet ücretiyle ilgili hususun da bu dava içinde sonuçlandırılması gerektiği açıktır.
Temyize konu hüküm, uyuşmazlığın esasıyla ilgili olmayan, “dâvanın tamamen veya kısmen kabulü” kapsamına girmeyen, yargılama giderleri kapsamına giren vekâlet ücretine yönelik fer’i mahiyetteki bir hüküm olduğuna göre, temyiz harcının, dolayısıyla onama harcının miktarıyla ilgili mesele, davanın esasıyla ilgili kısmen de olsa kabul hükmü içeren kararları muhatap alan kanun hükümlerine veya Yargıtay içtihatlarına göre belirlenemez.
Aksi halde, 16.802.TL vekalet ücretini temyiz eden taraf, temyiz ettiği miktara yakın parayı 10.248,59TL’yi onama harcı olarak ödemek zorunda kalacaktır. Böyle bir değerlendirme ve uygulamanın hak arama hürriyetini engelleyici nitelik taşıyacağı açıktır. Hükmün esasına ilişkin olmayan, sadece yargılama giderleri kapsamına giren vekâlet ücretine ilişkin temyiz talebinin ve dolayısıyla onama harcının maktu olacağının kabulü hukuka ve hakkaniyete uygun olacaktır.
Açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 17/1/2018 tarihli ve 2016/284 E. 2018/428 K. sayılı onama ilamında yer alan onama harcına ilişkin 9.975,29TL fazla miktarın davalıdan alınmasına yönelik hükmün düzeltilmesi görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddine yönelik kararına katılamıyorum.