14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/2467 Karar No: 2018/9121 Karar Tarihi: 17.12.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2467 Esas 2018/9121 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ortaklığın giderilmesi davası ile ilgili verilen hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsendiği belirtilmiştir. İlk olarak, muhatabın bilinen veya gösterilen adresine tebligat yapılacaktır. Eğer bu adres yanlış ise, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine tebligat çıkarılacaktır. Mahkeme kararında, davalılara usulsüz tebligat yapıldığı ve yasal şartların oluşmadan doğrudan doğruya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapıldığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 7201 Sayılı Tebligat Kanunu, 6099 sayılı Kanun, Tebligat Kanunu'nun 10/1, 10/2 ve 21/2 maddeleri, ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi.
14. Hukuk Dairesi 2018/2467 E. , 2018/9121 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 Sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. Somut olaya gelince; her ne kadar Dairemizin, 12.03.2018 tarih, 2017/5877 Esas- 2018/1839 Karar sayılı mahalline iade kararı ile dosyanın gerekçeli karar tebliği yönünden mahkemesine iade edilmesine karar verilmiş ise de davalılar ... ve ...’a gerekçeli karar tebligatının önceki mahalline iade kararına ve yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK"nın 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, davalıların bilinen son adreslerine tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nın 21/2. maddesine göre yapıldığından usulsüz olduğu anlaşılmakla, bir kez daha yazışmaya sebebiyet verilmemesi, aksi halin yargılamanın uzamasına neden olunacağı ve hukuki sorumluluk doğuracağı, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulacağının ihtarına, mahkemece adı geçen davalılara gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre tebliğ edildikten sonra temyiz süresi beklenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 17.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.