Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2422
Karar No: 2018/9120
Karar Tarihi: 17.12.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2422 Esas 2018/9120 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müşterek murislerin adına kayıtlı bulunan parsellere ait hisseleri satın aldığını belirterek, davalıların paylarının iptali ile kendi adına tescilini istemiştir. Mahkeme, iptali istenen taşınmazların elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, bu nedenle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağı bulunduğundan davalılar dışındaki satış vaadi borçluları yönünden istemin kabulü gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 22. maddesi, Medeni Kanun'un 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken kişisel hak veren sözleşmelerdir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmeleri uyarınca, tapu iptali ve tescil davası açmak mümkündür. Zamanaşımı süresi, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca on yıldır.
14. Hukuk Dairesi         2018/2422 E.  ,  2018/9120 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, 09.03.1976, 24.02.1976 ve 03.05.1977 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ile müşterek murisleri adına kayıtlı bulunan 90 ve 657 sayılı parsellerdeki davalılar ..., ... , ... ve ... "ın hak ve hisselerini satın aldığını belirterek davalıların paylarının iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davalı ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, tapu kayıtlarının iptali istenen taşınmazların elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, bu haliyle ifa imkanı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, dairemizce 2013/899 Esas, 2013/2852 Karar sayılı ve 27.02.2013 tarihli ilamda“...Dava konusu 90 ve 657 parsel sayılı taşınmazlar tapu kayıtlarına göre tam pay olarak muris ... adına kayıtlıdır. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/412 E. 2006/352 K. sayılı ..."a ait veraset ilamına göre de davacı ve davalıların 05.10.1970 tarihinde vefat eden muris ..."ın mirasçıları oldukları sabittir. Başka bir deyişle gerek davalıların gerekse davacının tereke dışında üçüncü bir kişi olmadıkları anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan 09.03.1976, 24.02.1976 ve 03.05.1977 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ise elbirliği ortakları olan davacı ve davalılar ..., ... , ..., ... arasında yapılmıştır. Elbirliği ortağı olan diğer davalı ... ise bu satış vaadi sözleşmelerinde taraf değildir. Hal böyle olunca satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağı bulunduğundan davalı ... dışındaki satış vaadi borçluları davalılar ..., ..., ..., ... yönünden istemin kabulü gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu eski 657 parsel yeni 384 ada 39 parsel sayılı taşınmazda davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın kabulüne, davacı ile ... arasında 657 ve 90 parseller için yapılan satış vaadi sözleşmeleri yönünden davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Medeni Kanunun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir.
    Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirine borcu yüklenen satıcıdan, edimini yerine getirmediğinde dava tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğmasından sonra işlemeye başlar. Ancak, satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye, yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise, on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
    Somut olayda; dosyada mevcut mirasçılık belgelerinden anlaşılacağı üzere tapu kayıt maliki muris ...’ın; davacı ile davalıların mirasçıları oldukları anlaşılmaktadır. Hatta yine davacı ile satış vaadi sözleşmesi yapan ... mirasçılarından ...’ın da ölümü ile davacı ve davalıların ... ’ın mirasçısı oldukları anlaşılmıştır. ..’ın ise ... Noterliği 24.02.1976 tarih ve 2496 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile 657 parsel sayılı taşınmazdaki, yine ...Noterliği 03.05.1977 tarih ve 6439 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile 90 parsel sayılı taşınmazdaki murisi ...’dan intikal edecek olan hissesini davacıya satmış olduğu anlaşılmaktır. Görülüyor ki; sözleşme mirasçılar arasında düzenlenmiş olduğu gibi ... Noterliği 24.02.1976 tarih ve 2496 yevmiye numaralı ve ... Noterliği 03.05.1977 tarih ve 6439 yevmiye numaralı sözleşmelerde satıcı olan ...’ın da ölümü yapılan satış vaadi sözleşmesinin de ....’ın mirasçılarını bağlayacağı açıktır. Mahkemece, ... ile davacı arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmeleri yönünden aynı zamanda ...’ın da mirasçıları olan davalıların sözleşmede taraf olmadıkları gerekçesiyle ...’ın payları yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi