Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7547
Karar No: 2019/3086
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/7547 Esas 2019/3086 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/7547 E.  ,  2019/3086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalı kuruma devredilen Bağ-kur Genel Müdürlüğü ile yapmış olduğu sözleşme ile 31/12/2008 tarihine kadar kurumda sözleşmeli avukat olarak çalıştığını, bu tarih itibariyle sözleşmesinin yenilenmeyerek davalı tarafından feshedildiğini, davalı tarafından tevdii edilen tüm işlerin titizlikle yerine getirildiğini, taraflar arasında imzalanan ikinci sözleşme olan 01.02.2004 tarihli sözleşmeye göre aylık ücret ödenmeyeceğinin, takip edilen dava ve icra takiplerinde karşı taraftan tahsil edilecek avukatlık ücretinin 3/4"ünün avukata ait olacağının belirlendiğini, vekalet akdindeki bu şartı kabul etmek zorunda kaldığını ancak çalıştığı dönemde sürekli prim affı çıkarıldığını, primlerin icra yoluyla tahsili yapılamadığından sözleşmedeki ücet şartını yerine getirmeye yetecek kadar işin tevdi edilemediğini, bunun yanı sıra son 5 yılda davalı aleyhine açılan Tarım-Bağkur dosyaları nedeniyle sözleşme şartlarını aleyhine aşırı şekilde ağırlaştıracak nitelikte dosyalar tevdi edildiğini, bu dosyaların büyük kısmı kabulle sonuçlandığından karşı taraftan vekalet ücreti tahsil etme imkanı olmadığını, hiçbir ücret almadan çok sayıda avukatlık hizmetini yerine getirdiğini, yasal mevzuat hükümlerine göre avukatlık asgari ücret tarifesi altında vekalet ücreti kararlaştırılamayacağından sözleşmenin ücret hükümlerinin yasaya aykırı olup, AAÜT gereği hesaplama yapılması gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile sözleşme başlangıcından 31/12/2008 tarihine kadar avukatlık yasası ve avukatlık asgari ücret tarifesi gereği verilmesi gereken ücret alacaklarının şimdilik 15.000,00 TL"sinin her birinin tahakkuk ettiği aydan itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 17.07.2012 tarihli ıslak dilekçesiyle talebini 82.041,48 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davacının davasının kısmen kabulü ile; toplam 45.130,78 TL ücret alacağından 15.000,00 TL"sini dava tarihi olan 30/12/2009 tarihinden 30.130,78 TL"sine ıslah tarihi olan 17/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın kısmen bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 3.bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davacı vekilin ödenmeyen vekalet ücretlerinin tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bilirkişi heyetinden 08.06.2015 havale tarihli ek raporu almış, bilirkişi heyeti ek raporlarında davacının daha öncesinde sunmuş olduğu 06.02.2012 tarihli dilekçe ile aylık ücret alacağı bulunmadığını belirttiği gerekçesiyle davacının davalı ile imzalamış olduğu 07.05.2011 tarihli TİP2 sözleşme gereği aylık ücretlerinin hesaplanmayacağını bildirmiş ve sözleşme gereği davacının talep edebileceği kanuni vekalet ücretlerinin hesaplamasını yapmıştır. Mahkemece bilirkişi heyetinin düzenlediği bu ek rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükme esas alınan raporda her ne kadar davacının 06.02.2012 tarihli dilekçesiyle davacının aylık ücret alacağının bulunmadığını belirttiği gerekçesiyle bu ücretlerin hesaplanmayacağı söylenmişse de davacının 06.02.2012 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde bilirkişinin değerlendirmesinin aksine aylık ücretlerinin hesaplamaya dahil edilmemesi nedeniyle rapora itiraz ettiği ve aylık 250,00 TL üzerinden ücretlerinin hesaplanması gerektiğini beyan ettiği ve Dairemizin 22.10.2013 Tarih 2012/29349 Esas ve 2013/25388 Karar sayılı bozma ilamında; davacının, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle, ödenmeyen aylık ücretlerini, tahsilatla sonuçlanan veya henüz tahsilatla sonuçlanmayan ancak tahsilatı mümkün hale gelen ve tahsilat yapılabileceği kabul edilebilecek dosyalardan dolayı, sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen ücretleri isteyebileceğinin kabulü, hakkaniyet ilkesinin gereği olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulması halinde, bozma doğrultusunda taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğar, bu aşamadan sonra bozmanın gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu durumda bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle birlikte bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi ve bozmaya uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davacının aylık ücretlerinin hesaplamaya dahil edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    3-Öte yandan hem bozma konusu yapılan mahkeme kararının gerekçesinde hem de icra dosyalarının incelenmesi ve dosya içeriklerinin tespiti amacıyla alınan 14.07.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda davacının takip ettiğini bildirdiği 302 adet icra dosyasından 17 adetinin taraflarla ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, bozma sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise söz konusu 17 adet taraflarla ilgisi bulunmayan dosyalar da vekalet ücreti hesaplamasına dahil edilerek davacının alacağı belirlenmiş olup, taraflarla ilgisi bulunmayan icra dosyaları üzerinden davacı lehine kanuni vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına, 3.bent gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 771,00 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi