Taksirle yaralama - Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7951 Esas 2019/3127 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7951
Karar No: 2019/3127
Karar Tarihi: 06.03.2019

Taksirle yaralama - Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7951 Esas 2019/3127 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından ayrı ayrı mahkum edilmiştir. Ancak, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği belirtilerek sanığın sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bakımından hüküm kurulmaması gerektiği vurgulanmıştır. Sanığın alkollü olarak seyir halinde iken yürümekte olan iki yayaya çarparak yaralamalı bir trafik kazasına neden olması nedeniyle taksirle yaralama suçuyla ilgili cezalandırma kararı verilmiştir. Ancak, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu nedeniyle cezalandırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanununun 89/4, 22/3, 62, 179/3-2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5, 231/8 ve 231/11 maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2017/7951 E.  ,  2019/3127 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasıyla
    TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 179/3-2, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın ayrı ayrı mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, Türk Ceza Kanununun 89/4, 22/3, 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile Türk Ceza Kanununun 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Konya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2012 tarihli ve 2011/439 esas, 2012/160 sayılı kararının 29/03/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içerisinde 16/06/2013 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Konya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 08/06/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Konya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/10/2015 tarihli ve 2015/455 esas, 2015/666 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun ise tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; sanığın olaydan 1 saat 15 dakika sonra alınan alkol raporunda 285 mg/Dl alkollü olarak alkollü olarak seyir halinde iken yürümekte olan iki yayaya çarparak yaralamalı bir trafik kazasına neden olduğu, taksirle yaralama suçundan sanık hakkında dava açılmış olması ve aynı suç nedeniyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise atılı trafik güvenliği suçu bakımından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.