6. Ceza Dairesi 2015/3502 E. , 2016/2530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Basit yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 17.Ceza Dairesinin 14/05/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı TCK’nın 231.maddesinde yer alan hükmün açıklanmasını, kurumu doğurduğu sonuçlar itibariyle karma özelliğe sahiptir.
1- Suça ilişkin koşullar;
a)-Yargılama sonunda mahkumiyet hükmü tesis edilmesi ve 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası,
b)-Suçun Anayasanın 174.maddesinde güvenceye alınan suçlardan bulunmaması,
2- Sanığa ilişkin koşullar,
a)-Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması,
b)-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi, (5271 sayılı CMK’nın 231/9. fıkrasına göre zararın giderilmesi koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.)
c)-Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışı göz önünde bulundurularak sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine ulaşılması gerekmektedir.
Bunların yanı sıra 25/07/2010 tarihli ve 27652 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun"un 7. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 6. fıkrasına eklenen "Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." biçimindeki norm ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi sanığın kabul etmemiş bulunmaması olumsuz koşuluna da bağlanmıştır. Buna göre yukarıda anılan koşulların bulunması ve sanığında kabulü halinde mahkeme hükmün açıklanmasını geri bırakmaya karar verebilir.
TCK"nın 51.maddesi cezanın doğrudan sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir kişiselleştirme müessesidir. TCK"nın 51.maddesi iki yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası ertelenebilir. Erteleme kararı verilebilmesi için kişinin,
a-)Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması,
b-)Suç işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir, şartına bağlanmıştır.
5237 sayılı TCK"nın 51.maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 231 .maddesinin koşulları ve sonuçları aynı değildir. 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi resen değerlendirilmesi zorunlu iken 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi talep haline bağlıdır.
Ancak; her ikisi arasında ortak nokta mahkemenin sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatına ulaşması kuralıdır.
Bu nedenle önce 5271 sayılı CMK"nın 231 .maddesinde düzenlenen koşulların bulunup bulunmadığının (gereğinde CMK"nın 231.maddesinin 9.fıkrası koşulları) değerlendirilip olumsuz sonuca ulaşıldığı takdirde, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin 5237 sayılı TCK"nın 51.maddesi yönünden değerlendirmenin denetime olanak verecek biçimde ayrı ayrı yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek takdiri gerekir.
Hal böyle olunca;
Sanığın celp edilen adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu ve herhangi bir zararın doğmadığı hususları dikkate alındığında, hakkındaki hüküm “tekrar suç işlemeyeceği yönünde oluşan kanı” nedeni ile ertelenen sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin uygulanması noktasında yukarıda belirtilen öznel ve nesnel koşulların tamamı denetime olanak sağlayacak gerekçe yazılarak değerlendirilip, anılan Yasa ve maddenin uygulanmamasına karar verilmesi halinde, 5237 sayılı Yasanın 51/1. maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği düşünülmeden “zararın giderilmemesinin yanı sıra sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemeye kanaat gelmediği” şeklindeki yerinde yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.