Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/19364 Esas 2018/1717 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/19364
Karar No: 2018/1717
Karar Tarihi: 13.02.2018

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/19364 Esas 2018/1717 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hırsızlık suçuyla mahkumiyet kararı verilen davada, yapılan tebliğin usulüne uygun olmadığı ve hüküm sanığa okunarak anlatılmadığı gerekçeleriyle temyiz başvurusu yapılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi, tebliğin tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağını ancak kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caiz olduğunu belirtmektedir. 21/2. maddesi ise gösterilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olarak kabul edileceğini ve tebliğ memurunun buraya gönderileceğini belirtmektedir. Ancak, muhatabın o adreste hiç oturmamış veya oradan ayrılmış olsa bile tebliğin burada yapılacağı belirtilmiştir. Dosya, hüküm okunarak anlatılmadığı ve tebliğ usulüne uygun olmadığı gerekçeleriyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edilmiştir.
17. Ceza Dairesi         2016/19364 E.  ,  2018/1717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Tebligat Kanunu"nda 6099 sayılı Yasa ile değişikliğe gidilmiş olup 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle Tebligat Kanunu"nun 10. maddesindeki ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. (Ek fıkra: 11.01.2011-6099 s.K/3.mad.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" hükmü ve Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi (Ek fıkra: 11.01.2011-6099 s.K /5.mad) gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."" hükmü karşısında; katılanın kovuşturma aşamasında belirttiği adrese Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılan tebliğin usulüne uygun olmadığından ve gerekçeli karar sanığa 26.01.2016 tarihinde bulunduğu cezaevinde bizzat tebliğ edilmiş ise de, 5271 sayılı CMK"nın 35/3. maddesine göre cezaevindeki sanığa kararın okunarak anlatılması gerektiği ancak hüküm okunarak anlatılmadığından, bu tebliğ de usulsüz olduğundan, gerekçeli kararın sanık ..."ye ve katılan ..."e usulüne uygun tebliğ edildikten ve sunarlarsa temyiz dilekçesi eklendikten sonra ve gerekli görülürse ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 13.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.