Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte 10 örnek ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde mahkemeye müracaat ederek, takip dayanağı çekin şirket müdürlerinden A...Y.... tarafından imzalandığını, oysa şirketin çift imza ile temsil edildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği görülmektedir.
İzmir Ticaret Sicil Memurluğu"nun 22.07.2011 tarihli yazısı ile borçlu şirketin, 16.02.2011-16.02.2031 tarihleri arasında A... Y... ve H... A..."nın münferiden atacakları imzalar ile temsil ve ilzam edildiğinin bildirildiği, yine dosya içerisinde bulunan İzmir Ticaret Sicil Memurluğu"nun 25.07.2011 tarihli üst yazısının da aynı yönde olduğu, ancak aynı yazının ekindeki Karşıyaka 4. Noterliği"nin 17.02.2011 tarih ve 06432 yevmiye numarası ile tasdik edilen 16.02.2011 tarih ve 2011/1 sıra nolu şirket ortaklar kurulu kararı ile A... Y..."ın sirkülerinin iptaline, A... Y... ve H... A..nın müşterek imzaları ile şirketi temsil ve ilzam etmelerine karar verildiği, anılan kararın 28.02.2011 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği görülmektedir.
Türk Ticaret Kanunu"nun 511. maddesine göre limited şirketlerde şirketin ne surette temsil edileceği ticaret siciline tescil ve ilan olunur. TTK"nun 515. maddesine göre ise; şirket mukavelesinde yapılacak her türlü değişiklik tescil ve ilan edilir. Mukavelenin değiştirilmesi hakkındaki kararlar üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade eder. TTK"nun 39. maddesine göre, tescili lazım geldiği halde tescil edilmemiş veya tescil edilip de ilanı gerekirken ilan edilmemiş olan bir husus, ancak bunu bildikleri ispat edilmek şartıyla üçüncü şahıslara karşı dermeyan edilebilir. Bu yasal düzenlemeler karşısında somut olayda, ticaret sicil gazetesinde, borçlu şirketin A... Y... ve H... A..."nın müştereken atacakları imzalar ile temsil ve ilzam edileceği ilan edildiğinden, adı geçenlerin münferiden atacakları imzalar ile şirketi temsil edeceklerine dair tescil ve ilan edilmiş bir karar bulunmadığından, ticaret sicil memurluğuna tescil ve ilan edilmemiş bir hususu alacaklının bildiği de ispatlanamadığından borçlu şirketin çift imza ile temsil ve ilzam edileceğinin kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece, takip dayanağı çekte borçlu şirket kaşesi altında tek imza bulunması nedeniyle, borçlunun itirazının İİK"nun 169/a maddesi uyarınca kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.