11. Hukuk Dairesi 2016/3144 E. , 2017/1939 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/10/2015 tarih ve 2014/375-2015/637 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 28.03.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ....’nin %99 oranındaki hissesinin müvekkiline ait olduğunu, miras bırakan merhum ..."in vefatından sonra, mirasçılar ... (anne), ... (kız evlat), ... (erkek evlat), ...(erkek evlat) arasında hisse miktarlarındaki uyuşmazlık da dâhil olmak üzere çeşitli uyuşmazlıklar ortaya çıktığı, müvekkili şirket hissedarlarından ...aleyhine ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/92 E. sayılı dosyasında 14.06.2012 tarihinde ..., ..."in hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmak suçunu işlediklerinin anlaşıldığı, müvekkili şirketin geçerli katılımı olmaksızın, gerekli toplantı nisabı sağlanmadan yapılan genel kurul toplantılarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin..."taki hakim ortak konumunun ortadan kaldırılması amacıyla müvekkili şirketin katılımı olmaksızın sermaye artış kararı alındığı, müvekkili şirketin sermaye artışı işlemine dahil edilmeksizin ...kontrolünde olan...edarı olduğu anlaşılan... isimli şirketin davalı şirket hissedarı yapılmaya çalışıldığını, ... eski yönetim kurulu üyelerinin de şirketin idare ve temsil yetkilerinin mahkemece ihtiyati tedbir kararı ile kaldırıldığı ve bu kararın halen geçerliliğini koruduğunu, söz konusu 2006 ve 2007 yılı genel kurul toplantılarında alınan kararların tümünün yoklukla malul olduğunu, ...’in ..."e hissesini devretmesi nedeniyle Yönetim Kurulu üyeliğinin düştüğünü, ..."in ...."deki hissedarlık ve Yönetim Kurulu üyeliği sıfatının sona ermediğine, ... yerine Yönetim Kuruluna yeni üye atanması işleminin yoklukla malul olduğuna, ayrıca yoklukla malul alan bir işlemin dayanak alınarak sonradan yapılmaya çalışılan işlemlerinin de herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığına dair açıkça hüküm bildiren ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 07/06/2011 tarih 2007/514 E. 2011/238 K. ve 14.12 2009 tarih 2007/810 E. 2009/748 K sayılı kararları ve 05/12/2011 tarihli Yargıtay 11. H.D."nin 2010/5732 E. 2011/16384 K. sayılı onama ilanının olduğunu, yoklukla malul ve geçersiz olan ../...
sermaye artışı ile davalı şirkette hissedar olduğu ifade edilen ...isimli şirketin gerçekte davalı şirketin ortağı olmadığını, bu nedenle davalı şirketin 24/04/2009 tarihinde gerçekleştirilmeye çalışılan 2008 yılı ve 27/09/2012 tarihinden gerçekleştirilmeye çalışılan 2009, 2010 ve 2011 yılı genel kurul toplantılarına iştirak etme hakkı olmadığını ileri sürerek, davanın kabulüne, 27/06/2007 tarihli 2006, 22/02/2008 tarihli 2007, 24/04/2009 tarihli 2008 yılı, 27/09/2012 tarihli 2009 yılı, 2010 yılı ve 2011 yılı olağan genel kurul toplantılarının yoklukla malul olduğunun tespiti ile yok hükmünde sayılmasına, bu genel kurullarda alınmaya çalışılan kararların da yok hükmünde olduğuna, geçersizliğin tespiti ile iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, 2012 yılına ait Olağan Genel Kurul"un 27/09/2012 tarihinde yapılmasının hukuki ve teknik açıdan mümkün olmadığını, yapılmamış bir genel kurulun iptalinin söz konusu olmadığını, TTK"nın 446 maddesine ve 381. maddesine aykırı bir şekilde karar tarihinden itibaren 3 ay içinde dava açmaları gerekirken 3 aylık hak düşürücü süreyi uzun süre önce aştıklarını, 3 aylık hak düşürücü sürede herhangi bir itiraz olmadığından veya dava açılmadığından, genel kurulların kesinlik kazandığını ve genel kurulların tartışmasız bir şekilde geçerli olduğunu, 27/09/2012 tarihinde yapılan 2009, 2010, 2011 yıllarına ait olağan genel kurullarının TTK"nın 407 maddesi ve devamı hükümlerine, usul ve esaslara uygun olarak yapıldığını ve tescil edildiğini, toplantıya davetin TTK"nın 414. maddesine göre çağrılı ilanlı yapıldığını, davetin ..."nin 10/09/2012 tarih ve 8149 sayılı nüshasında ilan edildiğini, hissedarlara 31/08/2012 tarihinde iadeli mektup göndererek davetin bildirildiğini, davacının sadece 2010 yılı genel kuruluna katıldığını, 2010 yılı genel kurulu açısından sermayenin tamamının temsil edilmiş olduğunu, 2009 ve 2011 yılları genel kurullarında ise şirketin toplam 20.500.000 TL"lik sermayesine tekabül eden 20.500.000.000 adet payın 10.500.000.000 adetinin toplantıda temsil edildiğini, bunun ilgili hazirun cetvelinde de net bir şekilde görüldüğünü, iptali istenen hiçbir olağan genel kurulda TTK"nın 447 maddesinde sayılan kararlar alınmadığını, bu nedenle bu kararların butlan ile sakatlanması için kanunun aradığı şartların gerçekleşmemiş olmasından dolayı yoklukla butlan tespitinin yapılmasının da mümkün olmadığını, davacının şekli bir dava olan genel kurul iptali davasında yönetim kurulu üyelerinin şahsi durumlarını, holdingin hissedarlık yapısını ve hissedarlarını tartışmaya açtığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı şirketin davalı ..."nin 2007 ve 2008 yıllarında gerçekleştirilen genel kurul toplantılarında usulüne uygun olarak temsil edilmediği, davacı şirketin davalı şirketteki hisse oranının %99 olduğu dikkate alındığında, 2007 yılında yapılan 2006 yılı, 2008 yılında yapılan 2007 yılı genel kurul toplantılarında alınan kararların yoklukla malul olduğu, 2009 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların ise ... isimli şirketin 2007 yılında gerçekleştirilen ve yok hükmünde olan genel kurulda alınan sermaye arttırımı kararı dolayısıyla pay sahibi olamaması ve pay sahibi olmayan kimselerin şirket adına karar almasının mümkün olmaması sebebiyle yok hükmünde olduğu, 27/09/2012 tarihli 2009, 2010, 2011 tarihli genel kurul toplantılarında alınan kararların da 2008 tarihinde gerçekleştirilen 2007 yılına ilişkin genel kurul toplantısındaki sermaye artışı sonucunda şirketin %51,22 oranındaki hisselerini elde eden ... isimli şirketin etkisi ile alındığından yoklukla malul olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı şirketin 27/06/2007 tarihli 2006, 22/02/2008 tarihli 2007, 24/04/2009 tarihli 2008, 27/09/2012 tarihli 2009, 2010, 2011 yılı olağan genel kurul toplantılarında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine oyçokluğu ile karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 30/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.