11. Hukuk Dairesi 2016/3148 E. , 2017/1937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/06/2015 tarih ve2014/249-2015/433 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 28.03.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekilleri Av. ... ile Av. ..., davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında menkul kıymet alım satım sözleşmesi ve repo ve ters repo çerçeve sözleşmesi imzalandığını, davalının sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde borsa ve borsa dışında her türlü menkul kıymeti müvekkil adına alıp satarak bu menkul kıymetlerin aracı kurum yahut takas bankta saklanması işlemlerini yürüteceğini, sözleşmeye göre alım satım için müşteri emri gerektiğini, alım satım emirlerinin yazılı olacağını ancak telefon faks gibi iletişim araçlarıyla iletilen emirleri kabul edebileceğini ancak buna ilişkin olarak da taraflar arasında düzenlenen bir talimat olması gerektiğini, davalı aracı kurumun müvekkilin talimatı ve bilgisi dışında hisse senedi alım satımı yaparak davacı hesabına masraf ve faiz işlettiğini, ayrıca hisse senetlerinin bedellerini talep ettiğini, talimat olmaması nedeniyle işlemlerin kabul edilmemesi üzerine bu senetlerin ve daha önceden talimat yoluyla aldırılan senetlerin satılarak müvekkilinin zarara uğratıldığını, talimatsız alım satımdan dolayı kendisine gönderilen ekstreye itiraz edildiğini ancak icra takibine maruz kaldığını, yapılan takipten dolayı kendilerince menfi tespit davası açıldığını ve mahkemece borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, icra tehdidi altında haksız talep edilen paranın ödenmesi talebiyle ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde 2004/467 nolu dosyasında dava açıldığını, müvekkilinin hisse senetleri talimatı dışında satılmayıp piyasada değerlendirilmiş olsa idi kâr edeceğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla mahrum kalınan kâr nedeniyle 6.000,00 TL"nin zararın doğum tarihi olan hisse senetlerinin satış tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş,yargılama sırasında davasını ıslah ederek 1.239.289,00 TL zararın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının Ağustos 1999 dönemi hesap ekstresine 08.09.1999 ihtarnamesiyle itiraz ettiğini ve 24.09.1999 tarihinde ise davacının uğradığı zararı kendilerine ihtaren bildirdiğini, davalı aracı kurumun menkul kıymet alım satımını kendi namına müşterisi hesabına gerçekleştirmesi nedeniyle aralarında komisyon ilişkisi doğduğunu, BK"nın 126. maddesi gereğince komisyon ve vekalet akdinden doğan davaların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacının Ağustos ayının hesap ekstresini kabul etmeyerek, kendilerine bildirimde bulunduğu 24.09.1999 tarihi nazara alındığında, davanın açıldığı 10.07.2007 tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca davacının Ağustos ayına kadar gerçekleşen hiçbir işleme itiraz etmeyerek, Ağustos 1999 tarihindeki işlemlere itiraz etmesinin depremden dolayı borsada meydana gelen dalgalanmalardan kaynaklanan zararının telafisine yönelik olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, 30/07/1999 tarihi itibariyle hisse senetlerinin bilgisi haricinde satılması halinde meydana gelmiş zararın 13.758,87 TL olduğu, işlemiş faiz ile birlikte toplam zararın 70.535,53 TL olduğu, davacının mahrum kaldığı karın hesaplanması mümkün olmamakla birlikte dava tarihi itibariyle hisse senetlerinin değerinin 1.239.289 TL bulunduğu, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hisse senetlerinin bilgisi haricinde satılması ve mahrum kaldığı kar, davalının yapmış olduğu işlemlerden dolayı uğramış olduğu zarar olmak üzere toplam 6.000 TL"nin tahsili istediği, taleple bağlı kalınarak, 6.000 TL"nin hisselerin satış tarihi olan 12/08/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, ıslahla arttırılan kısmın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekili, ticari faiz olarak avans faizi isteyebilecekken reeskont faizi talebinde bulunmuş olup, mahkemece reeskont faizine hükmedilmesi gerekirken, avans faizi ile tahsile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7 maddesi uyarınca mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm bölümünün birinci bendinde yer alan ""avans faizi"" ibaresinin karardan çıkartılarak, yerine “ TCMB avans oranını geçmemek üzere reeskont faizi” ibaresinin eklenmesine; hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.480 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 30.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.