Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Genel haciz yoluyla başlatılan takipte borçlu takibe dayanak yapılan bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı ve borcu bulunmadığı itirazlarını ileri sürmüştür.
Alacaklı tarafından, borçlu itirazının kaldırılması istemiyle ilgili olarak açılan davada, mahkemece takip konusu senetteki imza açıkça inkar edildiğinden bu senedin İİK"nun 68.madde kapsamında belge olmadığından istemin reddine karar verilmiştir.
İcra takibinin dayanağı belgede geçerli bir tanzim yerinin bulunmaması ve bu nedenle kambiyo senedi vasfında olmaması, onun  “mücerret borç ikrarını içeren” belge olma niteliğini etkilemez. Dolayısıyla, tanzim yeri bulunmayan bono, İİK"nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya borçlunun itirazının kaldırılması olanağını tanıyan “mücerret borç ikrarını içeren” belgelerdendir. Zira takibin dayanağı bu senet mücerret borç ikrarını taşımaktadır. Bu nedenle, mahkemenin aksine gerekçesi yerinde bulunmamaktadır. 
Bu durumda, mahkemece İİK"nun 68/a maddesinde yazılı usule göre inceleme yapılıp borçlunun örnek imzaları alındıktan ve tatbike medar imzaları da getirtildikten sonra alınan bilirkişi raporu ile imzanın borçlu elinden çıktığı da anlaşıldığına göre itirazın kaldırılması isteminin kabulü gerekirken istemin yazılı şekilde reddi isabetsizdir. 
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.