17. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3787 Karar No: 2018/1706 Karar Tarihi: 14.02.2018
Hırsızlık - trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/3787 Esas 2018/1706 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuk ...'ün hırsızlık ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından mahkumiyetine karar verdi. İlk suç için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi ancak çocuk, denetim süresi içinde ikinci suçu işlediği için mahkumiyet hükmü açıklandı. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan kamu davası ise zamanaşımı nedeniyle düşürüldü. Hırsızlık suçu için ise toplanan kanıtlar ve deliller sonucunda suçun işlendiği kanıtlandı ve temyiz başvurusu reddedildi. Ancak, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile bazı kanunlarda yapılan değişiklik sonrası hırsızlık suçlarının da uzlaşma kapsamına alınması nedeniyle, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği kararına varıldı. Bu nedenle karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d, 179/2 ve 179/3 maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 231/6-son cümlesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34, 35, 253 ve 254. maddeleri.
17. Ceza Dairesi 2017/3787 E. , 2018/1706 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suça sürüklenen çocuk ...’ün eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d. ve 179/2. maddelerinde de tanımlanan hırsızlık ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının; mahkemenin 20/04/2007 tarihinde işlenen suç için 5271 sayılı CMK"nın 231/6-son cümlesi hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği ve bu kararın 07.07.2008 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 15.01.2011 tarihinde işlenen ve kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle 16.01.2017 tarihinde hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 07.07.2008 ila deneme süresi içinde ikinci suçu işlediği 15.01.2011 tarihleri arasında dava zamanaşımının 2 yıl 6 ay 8 gün durduğu gözetilerek yapılan incelemede; 1)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Suç tarihi itibarıyle 15-18 yaş arasında olan suça sürüklenen çocuk ...’ün eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 179/3 ve 31/3. maddelerinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1e, 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık olağan zamanaşımı süresinin suça sürüklenen çocuğun savunmasının alındığı 26.03.2008 ile son mahkumiyet karar tarihi olan 16/01/2017 tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...’ün temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 2)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; isnat edilen suçun, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve suçların nitelendirilmesinde usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Suça sürüklenen çocuğun Beyoğlu Oto Kurtarma isimli iş yerinde çalıştığı ve müştekinin yan tarafta işyerinin bulunduğu ve iş yerine ait olan oto kurtarıcısının anahtarını suça sürüklenen çocuğun bulunduğu çekmeceden habersizce alarak aracı çalıştırdığı, bir süre gezdikten sonra kaza yaparak, çalmış olduğu aracı tekrar müştekinin işyerinin önüne park etmek istediği sırada kollukça yakalandığı anlaşılmakla, Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile“ ibaresi madde metninden çıkarılmış olması sebebiyle CMK"nın 253/2. fıkrası gereğince TCK"nın 146. maddesinin uygulandığı hırsızlık suçlarının da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...’ün temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.