7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/886 Karar No: 2020/19338 Karar Tarihi: 22.12.2020
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/886 Esas 2020/19338 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir beraat hükmü temyiz edilmiştir. Sanık, dava konusu kaçak eşyanın ele geçtiği terasın kendi kullanımında bulunmadığını iddia etmektedir. Ancak düzenlenen tutanakta eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi için gereken araştırmanın yapılmadığı belirtilmiştir. Temyiz incelemesi sırasında, sanığın mahkumiyetine ilişkin itirazlar da incelenmiştir. Yasal düzenlemeler doğrultusunda, yerel mahkemenin ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın mahkumiyeti ile ilgili olarak yapılan hüküm yasaya aykırı bulunmuştur ve karar bozulmuştur. 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklindeki düzenleme, sanık lehine hükümler içermektedir. Ayrıca, yine aynı Yasa'nın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa'nın 5/2. maddesine eklenen fık
7. Ceza Dairesi 2018/886 E. , 2020/19338 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I) Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazlarına yönelik incelemede; ... ’nın savunmasında, dava konusu kaçak eşyanın ele geçtiği terasın kendi kullanımında bulunmadığını, arama yapılan binanın üçüncü katında oturduğunu, kendi evinin teras ile bir bağlantısının olmadığını bildirmesi ve arama sırasında olay yerinde hazır bulunması karşısında; tutanak düzenleyicisi tanıklar dinlenilmek suretiyle, sanık ... ’ya ait arama yapılan evin kaçıncı katta bulunduğunun sorularak, kollukça da araştırılıp, sanığın arama yapılan ev ile tüm bağlantısı somut dayanaklarıyla temyiz denetimine imkan tanıyacak şekilde ortaya konulduktan sonra sanık ... ’nın hukuksal durumunun belirlenmesi gerekli iken bu hususa uyulmaksızın eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, II) Sanık Murat Kavuk"un mahkumiyetine ilişkin temyiz itirazlarına yönelik incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Kabule göre de; Sanık Murat Kavuk hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, doğrudan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. madde ve fıkrasından yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, sanık Murat Kavuk ile katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.