3. Hukuk Dairesi 2018/3547 E. , 2018/6138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 29/01/2013 tarihli tutanak ile davalının kiracı olarak bulunduğu dükkanda kayıtsız ve abonesiz su kullandığının tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedeli 71.845,94 TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı; yan yana bitişik 40 ve 42 numaralı dükkanları kiracı sıfatıyla kullanıldığını, dava konusu 40 numaralı dükkanda aboneliği bulunmamakla birlikte, kendisinden önceki kiracıların da kullanımı nedeniyle kayıtsız sayaç üzerindeki davacı idarece tespit edilen endeksin tamamını kendisinin kullanmadığını tutanak tarihinden önceye ait faiz isteminin haksız olduğunu savunarak, davanın kısmen reddini dilemiştir. İhbar olunan ... ; zamanaşımı definde bulunarak, dava konusu dükkanı kiracı sıfatıyla 1997-2000 yılları arasında tarım aletleri ürettimi nedeniyle depo olarak kullandığını, su kullanımı yapmasını gerektiren bir iş yapmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davalının dava konusu dükkanda bulunan kayıtsız sayaçtan su kullandığının davacı idare tarafından tespit olunduğu, alınan bilirkişi raporu ve ... Tarifeler Yönetmeliği’ne göre tahakkuk ettirilen bedelin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin ise; reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dava, kaçak su kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.... ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Tarifeler Yönetmeliği’nin 35. maddesinde; abone olmaksızın ...’ye ait su dağıtım hattı, su abone veya şube yolu hattından, kayıtsız sayaç takmak suretiyle su temin etmek ve kullanmak kaçak su kullanma fiili olarak tanımlanmış; bu halde kaçak su ve atıksu tüketim miktarının, cezalı olarak tahsil edileceği ve kaçak bağlantının iptal edileceği düzenlenmiştir. Aynı yönetmeliğin 36. maddesinin ikinci fıkrasında ise; Sayaçsız tüketimlerde, kira kontratı, yapının faaliyete geçtiği tarihi gösteren belge veya ... tarafından belirlenecek diğer tespit şekilleri de dikkate alınarak, kaçak su kullanım süresinin tespit edileceği, üçüncü fıkrasında da; kullanım süresinin tespit edilemediği hallerde, üç aylık kaçak su kullanıldığının kabul edileceği belirtilmiştir. “Kaçak olarak tüketilen su miktarının tespiti ve hesaplanması” başlıklı 37 maddesinin birinci fıkrasında da ; abonesiz olarak su tüketilen yerlerde, tüketimi doğru olarak kayıt eden bir sayaç varsa, sayacın gösterdiği tüketim miktarı; sayaç çalışmıyor ise, 65 veya 67.maddelere göre tespit edilen su ve atıksu miktarı, % 50 artırılarak, tabi olduğu abone türünün tarifesine göre tahakkuk ettirileceği açıklanmıştır. Yönetmeliğin 34. maddesinde sözleşme, yönetmelik ve kanunlara aykırı davranış nedeniyle abonenin suyunun kesileceği, aykırılığın ortadan kalkması halinde, kapatma-açma ücreti alınarak, abonenin suyunun açılacağı ve abone veya aboneliğin suyunun mühür veya kelepçe takılmak suretiyle vanadan kesilmiş olması halinde kapatma-açma ücreti olarak 1/3 işçi/saat ile 1/3 şoför/saat ücreti tutarının alınacağı belirtilmiştir.
Hükme esas alınan 02.12.2014 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacının dava konusu yerde suyu kullanmadan önce abone olması gerektiği ancak bunu yapmadan ..."nin bilgisi dışında kayıtsız sayaç ile usulsüz su kullandığı, sayacın çalışır durumda olduğunun tespit edildiği, 29.01.2013 tarihli tutanak tarihinde okunan endeksin 9133 m3 olduğu, davacı tarafından bu miktar üzerinden yapılan tahakkuk hesabının ... Tarifeler Yönetmeliği’ne uygun olduğu ve davalı ile dava dışı dükkan maliki arasındaki kira sözleşme tarihi 01.01.2004 tarihinden önce başka kiracıların kullanımlarının hesaplanan bu bedelden düşmesi gerektiği yönünde görüş bildirdikleri anlaşılmıştır. Taraflar arasında davalının faaliyette bulunduğu işyeri adresinde abonesiz olarak su kullandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; dava konusu işyerinin davalıdan önce başka kişiler tarafından kiralandığı bu sebeple davacı tarafından okunan sayaç tüketim endeks miktarının tamamından ve tutanak tarihi öncesi dönem için hesaplanan gecikme zammından davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.Kural olarak abonelik sözleşmesi bulunmayan yerlerde kullanılan kaçak su bedelinden, ancak kaçak kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler sorumludur. Bu çerçevede davalının hangi tarihten itibaren fiili kullanıcı olup olmadığının tespiti önem arz etmektedir.
Her ne kadar, dosya kapsamında davalı ile dava dışı işyeri maliki arasında akdedilen kira kontratı bulunuyor ise de; kira kontratının akit taraflarınca her zaman düzenlenebilir olması nedeniyle, tutanak tarihinde ve tutanakta yazılı adreste davalının hangi tarihten itibaren ticari faaliyette bulunduğunun tespiti için ilgili Ticaret Odası Başkanlığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Vergi Dairesi Müdürlüğü, Belediye Başkanlığı, Esnaf Odası, SGK, Muhtarlık gibi diğer kurumlardan sorularak saptanması ayrıca kaçak su bedelinin yukarıda ... Tarifeler Yönetmeliği’nin yukarıda belirtilen hükümlerine göre yöntemince belirlenmesi gerekir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuki ve maddi olgular dikkate alınarak, mahkemece davalının fiilen su tüketimi yaptığı sürenin araştırılarak sonucuna göre, yönetmelikteki esaslar da değerlendirilerek kaçak su kullanım bedelinin belirlenmesi yönünde tarafların iddia ve savunmaları da nazara alınarak; gerekirse yeniden keşif yapılarak ayrıntılı, denetime elverişli rapor alınması ve edinilecek kanaate göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve soruşturmaya dayalı yetersiz rapora göre yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.