15. Ceza Dairesi 2019/4006 E. , 2019/6504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında ... ve ..."ya karşı nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK"nın 158/1-d, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet hükümleri ile ilgili istinaf isteminin esastan reddi
Sanık hakkında ..."e yönelik TCK"nın 158/1-d, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet hükmü ile ilgili istinaf isteminin esastan reddi
Sanık hakkında TCK"nın 204/1, 43/1, 53 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet hükmü düzeltilmek suretiyle kaldırılarak sanığın beraatine
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri hakkında sanık tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesi"nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümlere dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık ..."in, katılan ..."e ve müşteki ..."a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçları, temyiz dışı sanık ..."in 08/03/2017 tarihli duruşmadaki beyanı ve teşhis işlemleri nazara alandığında sabit olup bu açıdan tebliğnamedeki itiraz edilmesi gerektiği eleştirisi benimsenmemiştir.
Hükmolunan cezaların miktar ve türleri gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz itirazlarının CMK 302/1. maddesi gereğince REDDİNE,
2)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme dair temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın atılı suçu işlemediğine dair temyizi üzerine yapılan incelemede;
Sanığın ; temyiz dışı sanık ... ile katılan ..."a ve katılan ..."a ait telefon bayilerine farklı tarihlerde gittiği ve her iki sanığın da ayrı ayrı sahte kimliklerle hat ve telefon aldığı, bu kapsamda ; sanık ..."in katılan ..."in işyerinden ... adına tanzim edilmiş, katılan ..."un işyerinden ise ... adına tanzim edilmiş olup kendi fotoğrafını taşıyan kimlikleri kullanarak hat ve telefon cihazı aldığı, sonrasında yine bir başka gün sanık ..."in, temyiz dışı sanık ... ile katılan ..."un dükkanına gittiği ve ... tarafından ibraz edilen sahte kimlik ile hat ve cihaz almaya çalıştıkları sırada , ..."in ve onun yanında bulunan sanık ..."in polisler tarafından yakalandığı iddia ve kabul edilen olayda;
Sanık ..."in, muhtelif bayilere temyiz dışı sanık ... birlikte giderek bazen iki hat ve telefon bazen ise tek hat ve telefon aldıkları, olayın oluşuna göre fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri nazara alındığında; eylemlerden birinde sanık ..."in kullanımı sırasında çıkan sahte kimlik aslı bakımından; sanığın eyleminin TCK"nın 37/1 maddesi uyarınca aynı yasanın 204/1 maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ,sanığın 3 bayide tanzim ettiği sahte abonelik sözleşmeleri bakımından ise eylemlerinin özel belgede sahtecilik suçunu değil hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri nazara alındığında özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçunu oluşturduğu, dolayısı ile sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmaksızın TCK"nın 204/1 maddesinin yanında her abonelik sözleşmesi tesisi bakımından 5809 sayılı yasaya muhalefet suçuna ilişkin hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde TCK"nın 204/1, 43 maddeleri uyarınca zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükmün 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 28/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.