Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16398
Karar No: 2017/4510
Karar Tarihi: 17.05.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16398 Esas 2017/4510 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, atalarından kalan ve kendilerinin zilyetliğinde bulunan bağ ve tarla vasfındaki taşınmazların orman parseli içinde bırakıldığını ve tapu kaydının iptali ile sabit sınırları bulunan yerlerin kendilerine ait adlarına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Ancak mahkeme, orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra 10 yıl içinde açılacak orman kadastrosuna itiraz davalarının tapu kaydına dayalı olarak açılması gerektiğini ve zilyetlik nedenine dayalı olarak dava açılamayacağını belirterek, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma ilamında, orman kadastrosuna itiraz davalarının tapu kaydına dayalı olmaksızın da açılabileceği ve kesinleşen orman kadastrosuna karşı dava açılabileceği belirtilerek, davacılar lehine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve davanın işin esasına girilerek, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ve özel mülkiyete konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11. maddesi ve değiştirilen hali olan \"6527 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun\"
20. Hukuk Dairesi         2015/16398 E.  ,  2017/4510 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili 11/03/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile atalarından kalan ve kendilerinin zilyetliğinde bulunan .... ilçesi Kaynakkaya köyünde bağ ve tarla vasfındaki taşınmazların 106 ada 2 orman parseli içinde bırakıldığını, taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile sabit sınırları bulunan kendilerine ait yerlerin ayrı ayrı adlarına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra 10 yıl içinde açılacak orman kadastrosuna itiraz davalarının tapu kaydına dayalı olarak açılması gerektiği ve zilyetlik nedenine dayalı olarak dava açılamayacağından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan 20. Hukuk Dairesinin 2014/2004-2014/4007 E.K. sayılı bozma ilamında, “...Anayasa Mahkemesi tarafından 22.05.2013 tarih, 2012/108 Esas, 2013/64 Karar sayılı ilâm ile 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun, 5/11/2003 tarihli ve 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesiyle değiştirilen 11. maddesinin birinci fıkrasının “Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir.” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümlelerinin Anayasa’nın 13, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptallerine karar verilmiştir. Karar 12.07.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmış, yayımdan itibaren 6 ay sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiş olup, 13.01.2014 günü itibariyle yürürlüğe girmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 26/2/2014 tarihli ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 01.03.2014 tarih ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak Hazine hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir. Getirilen bu yeni düzenlemeye göre, tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre içerisinde tapuya dayalı olsun veya olmasın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılabilecektir.

    Eldeki dava, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açılmış olup, kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinin temini için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir...” hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak işin esasına girilmiş ve dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ve özel mülkiyete konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 2008 yılında 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşmiş, çekişmeli parsel orman alanı olarak sınırlandırılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi