3. Hukuk Dairesi 2016/10678 E. , 2018/6135 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı hakkında, inşaatta (abonesiz) kaçak su kullanıdığı gerekçesiyle tutanak tanzim edildiğini, kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini, bu bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40’ tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı; dava konusu su borusunun kullanılmaz halde olduğunu ve kaçak kullanımda bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile %40’tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın; yasal şartları oluşmadığından da davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bend dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, kaçak su kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nun 281. maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise, bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebililecekleri; mahkemenin, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulması için, bilirkişiden ek rapor alabileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut uyuşmazlığa gelince; Davalının ... Mahallesi ... ‘teki inşaat alanında sayaçsız düz boru bağlantısı ile bir adet musluğa bağlı hortumla şehir şebekesinden kaçak su kullandığı davacı kurum görevlilerince düzenlenen 03.08.2006 tarih, 08165 sayılı tutanaktan ve dava konusu olay nedeniyle davalı hakkında karşılıksız yararlanma suçu nedeniyle açılan ...8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1010 E sayılı dosyasındaki ceza tertibine yer olmadığına dair kesinleşen ceza ilamından anlaşılmaktadır.Davacı tarafından; 12.10.2005 tarihli 412 numaralı Belediye Meclis Kararı’ nın 21. sayfasındaki 4. maddenin b bendi uyarınca tarife listesinin en yüksek tarifesinin üç katı ücretle bedelinin tahsil edileceği hükmüne göre; inşaatın bir katına 100 ton su kullanıldığı ve toplamda 300 ton su kullanıldığı varsayılarak toplam 6.318,00 TL kaçak su bedeli hesabı yapılmış ve bu bedel icra takibine konu edilmiştir.Temyiz incelemesine konu dosyada bilgisine başvurulan bilirkişinin kök ve ek raporunda ise; dava konusu tahakkuklara ilişkin olarak denetime elverişli şekilde hesaplama yapılmamıştır. Dava konusu olaya ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1010E, 2013/66 K sayılı dosyasındaki teknik bilirkişi raporundaki davalının 40 ton kullanımda bulunulduğu varsayımı ile yapılan hesaplamaya göre bir bedel tespit edildiği gibi,ikinci bedel tespiti ile seçenekli şekilde davacı kurumun tahakkuk hesabı tekrar edilerek, 300 ton değil 100 ton kullanıma göre hesap yapılması gerektiği çünkü 3 kat uygulamasının kullanım miktarı değil ücret hesabında dikkate alındığı belirtilerek 100 ton hesabına göre de ayrıca bedel belirlenmiştir. 818 sayılı BK"nun 53. maddesi (6098 sayılı TBK"nun 74. md.) gereğince; ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının hukuk hâkimini bağlamaz. Bu nedenle öncelikle davalının tüketim miktarının; davacının tahakkuk hesabından ve ceza dosyasındaki bilirkişi raporundaki hesaplamadan bağımsız olarak, ilgili yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği açıktır.Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında uzman mühendis bilirkişiye verilerek, davacının davalı taraftan isteyebileceği bedelin, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda değerlendirilerek, yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.