5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/1284 Esas 2021/3071 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük, sanık ... hakkında beraat, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
İTİRAZ EDİLEN KARAR : Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 29/12/2020 tarih ve 2018/1125 Esas, 2020/19964 Karar sayılı kararı

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin 29/12/2020 tarih ve 2018/1125 E., 2020/19964 K. sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02/02/2021 tarih ve 2015/202424 sayılı talebiyle, Dairemizin anılan ilamına karşı itirazda bulunulması nedeniyle yapılan incelemede,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz nedenleri yerinde görüldüğünden, 6352 sayılı Yasa ile değişik CMK"nun 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulü ile Dairemizin 29/12/2020 tarih ve 2018/1125 E., 2020/19964 K. sayılı kararının kaldırılması ile yeniden yapılan incelemede;
1. Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3. Dava konusu akaryakıtın değerinin fahiş olduğu halde 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi gereği artırım yapılmaması,
4. Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
5. Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan Gümrük İdaresi lehine maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
6. Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan TAPDK lehine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.