12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4209 Karar No: 2012/20461
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/4209 Esas 2012/20461 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/4209 E. , 2012/20461 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/11/2011 NUMARASI : 2011/348-2011/960
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin İzmir 9. İcra Mahkemesine sunduğu temyiz dilekçesinin ilgili hakimin havalesiyle 25.11.2011 tarihinde temyiz defterine kaydının yapıldığı görülmüştür. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 25.01.1985 tarih ve 1984/5 E.,1985/1 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere, harca tabi olmasına karşın harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçesi hakkında, HUMK’un 2494 Sayılı Yasa ile değişik 434/3. maddesi, benzetme yoluyla uygulanır. Bu durumda temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır. Ancak, temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp, temyiz edenden istendiği halde, süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir. Somut olayda temyiz harcını yatırması için şikayetçiye muhtıra gönderilmediği, harcın bu kişi tarafından 09.01.2012 tarihinde yatırıldığı görülmüştür. Bu nedenle mahkemenin 18.11.2011 tarih ve 2011/348 E., 2011/960 K.sayılı süresinde yapılmadığından dolayı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının oybirliği ile kaldırılmasına karar verildi. İişin esasının incelenmesine geçildi. Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, diğer itirazları yanında takip tarihinden itibaren işleyecek faize de itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece, işleyecek faizin, dayanak ilamın hüküm fıkrasında yer alan devlet bankalarının ABD doları ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte istenebileceği esas alınarak, alacaklının takip tarihinden itibaren talep edebileceği faiz oranı da belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan itiraz konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “Türk Milleti Adına” ibaresi ile “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.