17. Hukuk Dairesi 2018/1026 E. , 2019/12123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında araçta yolcu olan davacıların çocuğu ..."ın vefat ettiğini, davalı sigortaya yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere cenaze ve defin giderleri ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak davacı ... için 60.000,00-TL, davacı ... için 40.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL maddi tazminat ile her bir davacı için 50.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş ,ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı ... için 59.675,00-TL"ye, davacı ... için 65.801,00-TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekil; yetki itirazında bulunarak, sorumluluğun azami teminat limiti dahilinde gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılası gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile davacı ... için; 59.675,00 TL destek tazminatının 40.000,00 TL sinin davalı ... yönünden kaza tarihinden (18/09/2014), davalı ... Sigorta yönünden dava tarihinden (02/12/2014) işleyecek yasal faizi ile birlikte, bakiye 19.675,00 TL nin ıslahta faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... için; 65.801,00 TL destek tazminatının 60.000,00 TL sinin davalı ... yönünden kaza tarihinden (18/09/2014), davalı ... Sigorta yönünden dava tarihinden (02/12/2014) işleyecek yasal faizi ile birlikte, bakiye 5.801,00 TL nin ıslahta faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile ;davacı ... için; 20.000,00 TL, davacı ... için; 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (18/09/2014) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ten tahsiline, davalı ... Sigorta yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı ... tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı belirlenmelidir.
Trafik kazası sonucu destek ölmeseydi hayatın olağan akışı içinde çocukların, eş ve çocuklarının yanında ana ve babaya destek olacakları varsayılmalıdır. Eş, çocuklar ile anne ve babanın desteklenen olduğu durumlarda destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir miktarını kedisine bir miktarını eşine, bir miktarını çocuklarına bir miktarına da anne ve babasına ayıracağı kabul edilmektedir.
Dosya kapsamına göre davacılar murisi kaza tarihinde 18 yaşındadır. Hayatın olağan akışına göre çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin 22 yaşına kadar yani evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14 er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir.
Mahkemece hükme esas alınan 11.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda desteğin 18 yaşından 28 yaşına kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı kabul edilmiş, evli ve çocuksuz olduğu dönemde gelirinin 1/8 er pay olarak anne ve babanın destek payı olduğu, evli ve bir çocuklu olduğu dönemde gelirinin 1/12 şer pay olarak anne ve babanın destek payı olduğu,evli ve iki çocuklu olduğu dönemde gelirinin 1/14 er pay olarak anne ve babanın destek payı olduğu ve destekten çıkana kadar pay dağılımı yapıldığı görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin belirlenen destek pay oranları yukarıda açıklanan Dairemiz içtihatlarına aykırı belirlenmiş olup denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir.O halde mahkemece; yukarıda açıklanan ilkelere uygun şekilde hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığı gibi, Bölge Adliye Mahkemesi’nce bu hususa yönelik davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi’nin davalı ... Sigorta ...vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda mülga 818 Sayılı BK 43 maddesi (6098 sayılı TBK’nin 51.) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır.
Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Yakın aile bireylerinde olduğu gibi maddi ve manevi menfaattin bulunduğu akrabalar arasındaki ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamaz.
Somut olayda davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin taşımanın hatır taşıması olduğuna ilişkin itirazları bulunmasına karşın mahkemece, hatır taşıması yönünde gerekli araştırma ve incelemenin yapılarak, BK"nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, bu yönlü bir araştırma yapmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığı gibi, Bölge Adliye Mahkemesi’nce bu hususa yönelik davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi’nin davalı ... Sigorta ...vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlarde açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Sigorta A.Ş."ye geri verilmesine 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.