Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/19362 Esas 2022/4086 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Kayden 15.10.1994 doğumlu olup, kovuşturma evresinde ifadesinin alındığı 17.05.2010 günlü duruşmada on altı yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, olaydan dolayı şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Mahkemece gerçekleştirilen yargılama sonucunda kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 18.05.2017 gün, 2014/7539 Esas, 2017/2726 Karar sayılı ilamı ile mağdurenin resmi bir kurumda doğmadığının anlaşılması halinde, yaş araştırması yapılmasından sonra suç tarihindeki gerçek yaşına göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinden bahisle bozulması üzerine mahkemece temin edilen mernis doğum tutanağına göre resmi kurumda doğduğu görülen mağdurenin babasının beyanına istinaden Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinden mağdurenin annesi ...'ın 1994 yılında hastanede doğum yapıp yapmadığının sorulması gerekirken sehven üvey annesi ...'ın doğum yapmasına ilişkin bilgi istenilmesi üzerine buna istinaden yazılı cevap verildiğinin dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, öncelikle adı geçen hastaneyle mağdurenin annesi ... ile ilgili yazışma yapılarak mağdurenin resmi kurumda doğup doğmadığı hususunun netleştirilmesi, sonucuna göre de 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.