Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/932
Karar No: 2019/12118
Karar Tarihi: 17.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/932 Esas 2019/12118 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/932 E.  ,  2019/12118 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının sevk ve idaresindeki araca çarpması neticesinde davacının ayağında kırıklar oluştuğunu, kalıcı denge kaybı meydana geldiğini belirsiz alacak davası açtıklarını belirterek 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... şirketi için sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 18.409,14 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı ... Yırmibeş; dava konusu kaza nedeniyle davacıya sigorta şirketi aracılığı ile 6.000,00 TL ödediğini, davacının tedavisi bittikten sonra hemen çalışmaya başladığını ve hala çalıştığını, maddi bir kaybının olmadığını, davacının basit tıbbi müdahale ile iyileşebilir yaralanması olduğunu, adli tıp kurumundan kusur raporu alınmasını taleple,tazminat talebinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; kazada davacının kusurlu olduğunu, sigortaya 6.500,00 TL ödeme yaptıklarını, olay sonrasında davacının babası ile anlaştıklarını ve 700,00 TL ödeme yaptıklarını, dava açılmaması konusunda anlaştıklarını, davacının kaza esnasında kask takmadığını kusur incelemesi talep ettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; yetki itirazında bulunarak, dava konusu talep hakkında husumet,zamanaşımı ve derdestlik itirazlarının olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benmisenen bilirkişi raporuna göre; 18.409,14 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalılar ... ve ..."den kaza tarihi olan 24.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, sigorta şirketi açısından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsiline, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den kaza tarihi olan 24.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK nun 85. maddesi gereği, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 88. maddesi gereği de, bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
    Müteselsil borçlular arasındaki iç ilişkilerde 818 sayılı BK"nin 144. maddesinde (6098 sayılı TBK. maddesi 165. madde) düzenlenmiştir. Buna göre müteselsil borçlular arasında aksine bir sözleşme bulunmadığı takdirde borçlulardan biri diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz. 818 sayılı BK"nin 145 (6098 sayılı TBK. Maddesi 166.) maddesine göre ise; sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar.
    Davaya konu kazayla ilgili olarak açılan Düzce 3 Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/409 E. sayılı dosyanın incelenmesinde; 09.07.2013 tarihli duruşmada davalı ...’in “ ...katılan sürücü benim trafik sigortamdan 6.500 TL para almıştır....” şeklinde, davacının da aynı tarihli duruşmada “ trafik sigortasından 6.500 TL para aldım ama hangi aracın trafik sigortasından geldiğini bilmiyorum....” şeklinde ifadesi bulunmaktadır.
    Eldeki dosyanın incelenmesinde ise davalılar ... ve ... ‘in cevaplarında davacının davalı ... şirketinden ödeme aldıklarına ilişkin itirazları bulunmaktadır.
    Müşterek ve müteselsil sorumlu olan davalılar açısından davalı ... şirketinin bir ödemesi var ise, ödemenin diğer borçluları da etkileyecek olması ve davalılar ... ve ...’in itirazları karşısında mahkemece, ödeme iddiaları ile ilgili olarak davalı ... şirketinden gerekli araştırmayı yaparak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış bozmayı gerektimiştir.
    3- 6098 sayılı TBK."nın md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının yaralanması da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi