15. Ceza Dairesi 2019/4040 E. , 2019/6495 K.
"İçtihat Metni"Bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla evrakın Körfez Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 27/04/2016 tarihli ve 2016/56820 soruşturma, 2016/4428 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez suç yeri bakımından dosyanın Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin Körfez Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/05/2016 tarihli ve 2016/1999 soruşturma, 2016/223 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/02/2019 tarihli ve 2016/9242 soruşturma ve 2019/556 sayılı yetkisizlik kararıyla dosyanın Körfez Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi nedeniyle, yetki konusunun çözümü için dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili savcılık olarak belirlenmesine dair 19/02/2019 tarihli ve 2019/183 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08/04/2019 gün ve 94660652-105-41-3456-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/04/2019 gün ve 2019/38878 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161/7. maddesinde yer alan "Yetkisizlik kararı ile gelen bir soruşturmada Cumhuriyet savcısı, kendisinin de yetkisiz olduğu kanaatine varırsa yetkisizlik kararı verir ve yetkili savcılığın belirlenmesi için soruşturma dosyasını, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine gönderir. Mahkemece bu konuda verilen karar kesindir." şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda ilk yetkisizlik kararının İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verildiği ve dosyanın Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği, ancak Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının da kendisini yetkisiz görerek dosyayı 05/05/2016 tarihli yetkisizlik kararı ile Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği anlaşılmakla, bu ikinci yetkisizlik kararından hemen sonra dosyanın Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının bağlı olduğu Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi olan Sakarya Ağır Ceza Mahkemesine gönderilerek yetkili savcılığın belirlenmesi gerektiği cihetle, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/05/2016 tarihli yetkisizlik kararından sonra verilen yetkisizlik kararının hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu gözetilerek yetki uyuşmazlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının bağlı olduğu Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi olan Sakarya Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde uyuşmazlığın esastan incelenerek karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161/7. maddesinde yer alan “Yetkisizlik kararı ile gelen soruşturmada Cumhuriyet savcısı, kendisinin de yetkisiz olduğu kanaatine varırsa yetkisizlik kararı verir ve yetkili savcılığın belirlenmesi için soruşturma dosyasını, yargı çevresinde görev yaptığı en yakın ağır ceza mahkemesine gönderir. Mahkemece bu konuda verilen karar kesindir” şeklindeki düzenleme gereğince, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca Körfez savcılığının yetkili olduğu gösterilerek verilen ilk yetkisizlik kararından sonra Körfez Cumhuriyet Başsavcılığınca yetkisizlik kararı verilerek dosyanın en yakın mahkeme olan Sakarya Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının yetkili olduğu belirtilerek dosyanın bu yer savcılığına gönderilmesi, sonrasında da Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı"na yetkisizlik kararı vermesi nedeniyle, anılan maddedeki kurallara riayet edilmeden hareket edildiği anlaşılmakla birlikte, bu noksanlığın ilgili savcılık kararının hukuki değerden yoksun sayılmasını gerektirecek boyutta olmadığı, ancak İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesince bu hukuka aykırı durum tespit edilip herhangi bir karar verilmeden, dosyanın yetkili olan Sakarya Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi yerine, yazılı şekilde merci tayini yoluna gidilmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/02/2019 tarihli ve 2019/183 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 28/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.