17. Hukuk Dairesi 2018/867 E. , 2019/12117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacını olduğu araçların karıştığı trafik kazası neticesinde yaya olan davacının yaralanarak çalışma gücünü kayettiğini ve maluliyetinin oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... Sigorta A.Ş. den 20.000,00 TL ... Sigorta A.Ş. den 20.000,00 TL diğer davalılardan 50.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın, sigorta şirketlerini maddi tazminatla sorumlu tutarak, kaza tariihnden itibaren yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 145.105,42 TL olarak belirlenen zarara yükselterek davalı ...Ş. tarafından ödedenen tazminatın güncellenmiş değeri 75.766,66 TL nin mahsubu ile 69.338,76 TL nin ... Sigorta ...ve ... hariç diğer davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ..., aracın davalı ...’a noterden devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar vekilleri ile kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminat davasının feragat sebebi ile reddine, davacının manevi tazminat davasının kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ..., ... ve ... dan olay tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine,davalı ... hakkındaki davanın taraf sıfatı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı ... vekili,davalılar ... ile ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesince, davacının İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile manevi tazminat yönünden kurulan hükme "davalılar" ibaresinden sonra gelmek üzere "..." ibaresinin yazılması ile hükmün 3.bendinin karar yerinden çıkartılıp diğer maddelerin teselsül ettirilmesi suretiyle kabulüne, davalı ... vekili ile davalılar ... ile ... vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile manevi tazminat yönünden kurulan hükümden "30.000,00 TL" ibaresinin kaldırılıp yerine "15.000,00 TL" ibaresinin yazılmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2017 yılı için 41.530,00-TL"dir. Davacı yönünden reddedilen, davalılar ... ile ... yönünden kabul edilen ve temyize konu edilen manevi tazminata ilişkin karar, miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin ve davalılar ... ile ... vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK nun 85. maddesi gereği, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 88. maddesi gereği de, bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Yine 818 sayılı BK."nun 50 ve 51. maddeleri (6098 sayılı TBK. madde 61 ve 62) ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 818 sayılı BK."nun 141. ve 142. maddelerine (6098 sayılı TBK. madde 162 ve 163) göre, borcun tamamından sorumludur. BK."nun 146. maddesi (6098 sayılı TBK. madde 167) uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
Davacı, dava dilekçesinde müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamını, isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından talep edebilir. Buna göre zarara sebebiyet verenlerin 818 sayılı BK."nun 50 ve 51. maddeleri (6098 sayılı TBK. madde 61 ve 62) gereğince zarardan müteselsil sorumluluk esaslarına göre sorumlu olacakları açıktır.
Borcun tamamen tahsiline kadar bütün borçluların sorumluluğunun devam edeceği de 818 sayılı yasanın 142/2 maddesinde açıklanmıştır. Müteselsil borçlulardan birinin alacaklıya karşı sürebileceği def"iler varsa bunu diğer borçlulardan bağımsız olarak ileri sürmesi mümkün olup, bu defi sonucu kurtulduğu borç miktarını diğer müteselsil borçlulara karşı da ileri sürebilir. Bu def"iler BK"nin 143. maddesinde gösterilen ve şahsi ilişkiler veya müteselsil borcun sebep veya konusundan doğan def"iler olup bunların dışında ileri sürülen def"iler müteselsil borçlular arasındaki rücu hakkını kaldırmaz. BK"nun şimdiye kadar sözü edilen düzenlemeler alacaklıya karşı dış ilişkilerle ilgili olup, borcun ödenmesinden sonra müteselsil borçlular arasındaki iç ilişkilerde BK"nin 144. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre müteselsil borçlular arasında aksine bir sözleşme bulunmadığı takdirde borçlulardan biri diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz. Dış ilişkide alacaklıya karşı sonuç doğurabilen böyle bir işlem, iç ilişkide rücu hakkını kısmen veya tamamen kaldırıcı etkiye sahip değildir. İç ilişkide sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır.
Somut olayda mahkemece, hükme esas alınan 15.05.2017 tarihli Karayolları Fen Heyeti kusur raporunda davalı sürücü ... %90 oranında kusurlu, karşı aracın sürücüsü davalı ... %10 oranında kusurlu bulunmuştur.
Davacı vekilinin 01.08.2012 tarihli dilekçesi ile davalılar ...,... ve ... yönünden manevi tazminat hakkı baki kalmak üzere maddi tazminat davasından feragat ettiğini, karşı araç yönünden diğer davalılar olan ..., ... ve ... için maddi ve manevi tazminat davasının devam ettiğini belirtmiş, 21.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de 145.105,42 TL olarak belirlenen zararın davalı ...Ş. tarafından ödedenen tazminatın güncellenmiş değeri 75.766,66 TL nin mahsubu ile 69.338,76 TL nin ... Sigorta ...ve ... hariç diğer davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili, ... Sigorta A.Ş. nin tazminat ödemesi yapması üzerine ... Sigorta A.Ş. nin trafik sigortacısı olduğu araçla ilgili olarak iç ilişkide müşterek ve müteselsil sorumlu olan sürücü,malik ve trafik sigortacısı yönünden sadece maddi tazminat talebinden feragat etmiştir. Manevi tazminat talepleri ile karşı aracın sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı yönünden davadan feragat etmemiştir.
Davacı vekilinin sadece ... Sigrota A.Ş. yönünden feragat etmesi durumunda iç ilişkideki diğer sorumlulular açısından feragatin sirayeti söz konusu olacaktır. Ancak davacı vekili ... Sigorta A.Ş. nin trafik sigortacısı olduğu aracın maliki ... ve sürüsücü ... yönünden de davadan feragat etmiş ve ıslah yoluyla bakiye zararının tahsilini talep etmiştir.
Somut olayda kazada iki araç sürücüsüne de kusur atfedilmesi ve yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereği mahkemece, dava, ıslah ve feragat dilekçeleri dikkate alınarak müşterek ve müteselsilen sorumluluk ilkeleri gereği gerçek zarar belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince verilen tüm davalılar yönünden feragat nedeniyle maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi hatalı olup ,Bölge Adliye Mahkemesince de davacı vekilinin bu husustaki istinaf başvurusunun kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile bu husustaki istinaf talebinin yerinde olmadığına karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin kararın miktar itibari ile kesin olması nedeni ile REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun"un 373/1 maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.