Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5838 Esas 2016/2002 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5838
Karar No: 2016/2002
Karar Tarihi: 30.03.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5838 Esas 2016/2002 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı şirketin davalı şirkete verdiği otel konaklama ve yemek hizmetlerine karşılık 12.578,95 TL'lik fatura düzenlendiği ancak borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı belirtiliyor. Davalı şirketin takibe konu olan borcun kısmen ödendiği ancak geri kalan kısmına itiraz edildiği ifade ediliyor. Mahkeme tarafından tarafların ticari defterlerinin incelenmesinin ardından, davacı şirketin davalı şirketten 3.561,66 TL bedelli fatura karşılığında alacaklı olduğu, bu miktarın ise davalı tarafından ödendiği veya ödenmemesini haklı kılacak herhangi bir delil veya belgenin sunulmadığı belirtiliyor. Bu doğrultuda, davalının haksız itirazının iptaliyle takibin devamına ve asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş olduğu ifade ediliyor. Kararda, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verildiği belirtiliyor. Kanun maddelerine yönelik detaylı açıklama yapılmamıştır.
23. Hukuk Dairesi         2015/5838 E.  ,  2016/2002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı ve süresi içinde davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete otel konaklama ve yemek hizmetleri verildiğini, bu hizmetlere karşılık 15.04.2013 tarihli 12.578,95 TL meblağlı faturanın düzenlendiğini, davalıya bu faturanın tebliğ edildiğini, davalının fatura içeriğine herhangi bir itirazının olmadığını, fatura karşılığı borcun ödenmemesi üzerine,... 3. İcra Müdürlüğünün 2013/15997 Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının 28.06.2013 tarihinde borcun 9.017,29 TL kısmını ödediğini, bakiye 3.561,66 TL lik kısmının ödenmediğini, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, ileri sürerek bakiye bu miktara yönelik davalının haksız itirazının iptaliyle asıl alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Dava dilekçesi davalıya tebliği edilmiş davalı vekili 07.05.2014 tarihli beyan dilekçesi takip alacağının bakiye kısmı için 05.08.2013 tarihinde borca itiraz edildiğini, davacı şirketin takibe ve davaya konu fiyat farkının neden doğduğunu hangi hizmetin karşılığı olduğunu açıklayıp ispat etmediğini savunarak haksız ve yersiz açılan davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, tarafların ticari defterlerinin incelendiği, taraflar arasında davaya konu ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı şirketin, davalı şirketten 3.561,66 TL bedelli fatura karşılığında alacaklı olduğu, bu miktara yönelik borcun davalı tarafından ödendiği yada ödenmemesini haklı kılacak herhangi bir delil ve belgenin ibraz edilmediği, anlaşıldığından davanın kabulü ile, davalının... 3. İcra Müdürlüğünün 2013/15997 Esas sayılı takip dosyasına bakiye 3.561,66 TL alacağa yönelik haksız itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte takibin devamına, asıl alacağın %20"si oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 12.02.2015 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından HUMK.nun 433 ncü maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 26.02.2015 günü harcı yatırılıp, temyiz defterine kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir.
    01.06.1990 gün ve 1989/3 esas,1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin temyizine gelince, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.