20. Ceza Dairesi 2019/1297 E. , 2020/2088 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1) Mahkûmiyet; İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21.11.2017 tarih, 2016/311 Esas ve 2017/337 sayılı karar
2) İlk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılması ve mahkûmiyet; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi 05.01.2019 tarihli 2018/218 esas ve 2019/78 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanıklar ve müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A)Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık ve müdafiinin dilekçesindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca 10 eşit taksitte ve 1’er ay ara ile bu cezanın ödenmesine, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının muacceliyet kazanmasına karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin” belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz istemleri bu nedenlerle yerinde olduğundan CMK"nın 302. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 303. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilk derece mahkemesi hükmünün;
Hüküm fıkrasının, sanığa verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin paragrafına “...10 eşit taksitte ve 1’er ay ara ile bu cezanın ödenmesine, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının muacceliyet kazanmasına” ibaresinden sonra gelmek üzere “taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın tamamının bir seferde tahsil edileceğinin ve ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle CMK"nın 303. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK TEMYİZ BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine, dosyanın 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 304/2. maddesine eklenen (a) bendi uyarınca dosyanın İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi"ne; kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi"ne gönderilmesine,
B) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık ve müdafiinin dilekçesindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede,
1)Sanık ...’un 06.12.2016 tarihinde üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği sabit ise de; olay tarihi olan 13.04.2016 tarihinde kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, olay yerinde yapılan kovalamaca neticesinde yakalanan Furkan Burulay’ın soyut beyanı dışında, mahkûmiyetine yetecek her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden ve sanığın 26.09.2016 tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kamu davası açıldığı İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 21.11.2017 tarih- 2016/311 esas ve 2017/337 karar sayılı ilamında sanığın eyleminin sabit kabul edildiği, halde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’nce ilk derece mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmü kaldırıldığı halde sanığın 26.09.2016 tarihinde işlediği kabul edilen eylemi ile ilgili olarak olumlu ve olumsuz bir karar verilmediği de anlaşılmakla, sanığın 26.09.2016 tarihinde işlediği suç da değerlendirildikten sonra sanık hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilmeden bu aşamada koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayin edilmesi,
2) Emanet numaralarının hangi Cumhuriyet Başsavcılığı Adli emanet memurluğuna ait olduğu, ilgili emanet kayıtlarının kapatılmış olup olmadığı araştırılmadan, paraların hangi sanığa ne kadar iade edileceği gösterilmeden, ilgili emanetler hakkında mükerrir şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, tutuklu kalınan süre ve tutuklama şartlarında değişiklik olmaması göz önüne alınarak sanığın salıverilme talebinin reddine, 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 304/2. maddesine eklenen (b) bendi uyarınca takdiren dosyanın gereği için bozma kararının içeriği doğrultusunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 06/05/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.