17. Hukuk Dairesi 2018/2593 E. , 2019/12114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; çift taraflı trafik kazasında davacıya ait aracın karıştığı kazada sürücünün kusurlu olması nedeyle karşı araçta vefat edenlerin mirasçıları tarfından açılan Torul Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2008/29 Esas sayılı dosyada müvekkili alehine taziminat hükmedildiği bu nedenle alehine başlatılan icra dosyasına 07/07/2014 tarihinde 655.013,20 TL"nin müvekkili banka tarafından ödenerek borcun kapatıldığını, araç ve şöför kiralama sözleşmesine göre 1/4 üne isabet eden 163.753,30 TL"nin müvekkiline ödenmesi için davalı alehine başlatılan icra takibine davalının haksız itirazı olduğundan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talpe etmiştir.
Davalı vekili, zira davacının talebine dayanak olarak gösterdiği Torul Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında müvekkili şirketin taraf olmadığını müvekkili aleyhine herhangi bir kesin hüküm verilmediğini, dolayısıyla işbu davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davaya dayanak olarak gösterilen Torul Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında bahsi geçen sözleşmenin dava konusu kaza müvekkili şirket aracı ile yapılmadığı için işbu davada yürürlüğü bulunmadığını husumeti kabul anlamına gelmemekle birlikte kazaya karışan davacıya ait aracın sigorta poliçesi mevcut olup ödediği bedeli öncelikle sigorta şirketine rücu etmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; taraflar arasındaki sözleşmede 25 araç ve 25 şoför kiralanması denerek, esasen ulaşım hizmetinin davalı tarafından verilmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmede kiralanan ve böylece ulaşımın sağlanacağı araçların binek olmasına rağmen, kaydi olarak davalının temin ettiği iddia edilen şoförün kullandığı zırhlandırılmış kamyonet vasfındaki araçla kazanın meydana geldiği, sözleşmede binek araçların gerektiğinde davalı tarafından ikame edileceğinin kararlaştırıldığı ancak kazanın binek araçla meydana gelmediği, sözleşmede şoförlerin davacının kendi araçlarında ve özellikle binek araç haricinde kullandırılacağına dair bir hüküm bulunmadığı, davalının bu konuda rıza ve talimatı olduğuna dair bir bilgi ve belge ile bir iddianın dosya kapsamında olmadığı, zararın sözleşmeye aykırı olarak şoförün davacının kendi inisiyatifi ile çalıştırılmasıyla ve davalının sağladığı ulaşım ve böylece sözleşme kapsamı haricinde meydana geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı itirazın iptali yoluyla rücuen maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, davacı, davalı ile aralarında akdedilen araç ve söför kiralama sözleşmesi hükümlerine göre, iş ve sosyal haklar bakımından yükümlülüğünün davalıda olduğunu iddia ettiği ve davalı tarafından temin edilen şöförün sürücüsü olduğu, kendi mülkiyetindeki aracın karıştığı kaza nedeniyle zarar görenin yakılarına ödediği bedelin davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir. Davaya konu araç kiralama sözleşmesi; 1 şöför ile 25 adet benzinli binek aracın kiralanmasına ilişkindir.Mahkemece, eksik inceleme ile davanın reddine karar vermiştir.
Mahkemece, ekleriyle birlikte bir bütün olarak sözleşme hükümleri üzerinde gerekli inceleme yapılarak, sözleşme hükümlerinin yerine getirilip getirilmediği konusunda yapılacak araştırma ve gerçekleşen kazanın davalın temin ettiği şöförün sevk ve idaresinde iken mi, yoksa başka bir kişinin sevk ve idaresinde iken mi meydana geldiği hususları araştırılarak ve davalının savunmaları üzerinde de durularak işin esasına girilmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.