
Esas No: 2009/12049
Karar No: 2010/1
Karar Tarihi: 7.1.2010
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2009/12049 Esas 2010/1 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı Orman Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne Çevre ve Orman Bakanlığı yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Genel Müdürlüğü avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de çağrı kağıdı gideri ödenmediğinden bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ... idaresinden, linyit kömürü çıkarmak için taahhüt senedi düzenlenip davalıya verdiğini, bu taahhüt nedeniyle orman irtifak hakkına sahip olduğunu, taahhütname gereği, irtifak hakkı süresi boyunca geçerli olmak üzere irtifak hakkı bedelinin peşin ödendiğini, ancak davalının Medeni Kanunu ve Orman Kanununda yapılan değişiklikleri gerekçe göstererek 2004,2005 ve 2006 yılları için yıllık izin bedeli, gecikme zammı ve KDV istediğini, bu talebin sözleşmeye ve kazanılmış haklara aykırı olmasına rağmen işlerin aksamaması için ihtirazi kayıtlı toplam 24.225,20 YTL olarak ödediklerini belirterek bu meblağın ödeme tarihinden yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalılar husumet itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarakda davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, Orman Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulüne dair verdiği karar Orman Genel Müdürlüğünce temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Katma Değer Vergisi Kanunu 8/2 maddesi "Vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı veya KDV fatura veya benzeri vesikalarla göstermeye hakkı bulunmadığı halde düzenlendiği bu tür vesikalarda katma değer vergisi gösterenler bu vergiyi ödemekle mükelleftir. Bu husus kanuna göre borçlu oldukları vergi tutarlarından daha yüksek bir meblağı gösteren mükellefler içinde geçerlidir. Bu gibi sebeplerle fazla ödedikleri vergilerini, indirim hakkına sahip olmayanlara iadesi konusunda ... ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir." hükmünü getirmiştir. Yasanın bu hükmü karşısında davalı davacıdan tahsil ettiği KDV vergi dairesine ödemekle yükümlüdür. Davalı yasa gereği tahsil etmemesi gereken KDV"yı tahsil etmiş ancak vergi dairesine ödemişse herhangi bir sebepsiz zenginleşmesi olmayacaktır. Bu durumda davacı vergi dairesine ödenen KDV "yi davalıdan isteyemez. Hal böyle olunca davacının davalıya ödediği KDV davalı tarafça vergi dairesine ödenip ödenmediği konusunda gerekli inceleme yapılıp, vergi dairesine ödendiği anlaşıldığı takdirde KDV alacağına ilişkin davalıya husumet yöneltilmeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar ittihazı usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 7.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.