11. Ceza Dairesi 2016/5256 E. , 2018/7975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında Yılmaz Akaryakıt Turizm Nak. San. Tic. Ltd. Şti. isimli şirketin yetkilisi sıfatıyla “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma“ suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, kendisinin evrak üzerinde şirket ortağı ve yetkilisi olduğunu, şirket işleri ile fiilen Evren Güler ve Erkan Tülgen isimli kişilerin ilgilendiklerini, şirketin 2007 ve 2008 yıllarında iflas ettiği için faaliyet göstermediğini, düzenlenen sahte faturalardan haberdar olmadığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi karşısında, suçun yasal unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması, sanığın yetkilisi olduğu şirket tarafından düzenlenen 2008 takvim yılına ait herhangi bir faturanın dosya içerisinde mevcut bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2008 takvim yılında düzenlediği iddia olunan faturalardan, kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanun‘un 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediklerinin tespit edilmesi, faturaları kullanan şirketler ve mükellefler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılarak haklarında düzenlenen vergi inceleme raporlarının onaylı suretlerinin getirtilmesi, bu şirket yetkilileri hakkında kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde ayrıntılı özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, sanığın savunmasında isimleri geçen Evren Güler ve Erkan Tülgen ile faturaları kullanan şirket yetkilileri veya mükelleflerin duruşmaya celpleri sonrası CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılmak suretiyle sanığın savunmasında belirttiği hususlar doğrultusunda tanık olarak beyanlarına başvurulması, faturaları kullanan mükelleflere özellikle suça konu faturaları kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa veya Evren Güler ve Erkan Tülgen isimli kişilere aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sanık hakkında 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan Mersin Vergi Dairesi Başkanlığını‘nın 18.11.2009 tarih ve 1019 sayılı mütalaasında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma“ suçlarından mütalaa verildiği belirtilmekle birlikte, mütalaanın dayanağı olan 28.10.2009 tarih ve VDENR-2009-2173/56 sayılı vergi suçu raporunda sanığın “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçunu işlediğine ilişkin anlatımın yer aldığı, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 03.12.2009 tarih ve 2009/41150 Soruşturma-2009/16425 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında mütalaaya uygun olarak “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma“ suçlarından dava açıldığı, dosya kapsamında sahte fatura kullanmak suçu yönünden herhangi bir tespit bulunmadığı gibi, sahte fatura düzenlemek ve kullanmak eylemlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden; kararın gerekçesinde “sanığın 2007-2008 yıllarında düzenlediği faturaların da mal ve hizmet teslimi olmaksızın komisyon karşılığı düzenlenmiş sahte faturalar olduğunun“ belirtilmesi, hüküm fıkrasında ise, ""sanığın sabit görülen 2008 yılında düzenlediği sahte belge kullanma eylemine uyan"" şeklinde niteleme yapılmasının yanı sıra, zincirleme suça ilişkin uygulamanın yapıldığı bölümde de “...Sanığın aynı suç döneminde birden fazla sahte belgeyi kullandığı“ denilmesi suretiyle sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarına ilişkin olarak dosya kapsamında elde edeilen deliller doğrultusunda, her bir eylem yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması yerine, hangi eylemden hüküm kurulduğu anlaşılamayacak şekilde, gerekçe ve hüküm arasında da çelişkiye neden olacak biçimde hüküm kurulması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.