17. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1320 Karar No: 2019/12109 Karar Tarihi: 17.12.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1320 Esas 2019/12109 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2018/1320 E. , 2019/12109 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi MAHKEMESİ : İstanbul Anadou 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (talep eden) vekili, 06/10/2014 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında motorsiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralanmasından kaynaklı fazlaya dair alacakları saklı kalmak kaydıyla 5000 TL maddi tazminatının dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Islahla talebini 100.779,24 TL ye yükseltmiştir. Karşı taraf (davalı) vekili, yapılan ödeme ile zararın karşılandığını belirterek taebin reddini savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne, 100.779,24 TL tazminatın 05/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Sigorta Şirketi"nden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilince karara itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti itirazın reddine karar vermiştir. Davalı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına yönelik istinaf kanun yoluna başvurması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı (karşı taraf) vekilince temyiz edilmiştir. 1-Talep, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen raporda başvuranın ,Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği birlikte değerledirilmek suretiyle %21,2 oranında maluliyeti bulunduğunun tespit edildiği, davacının daha önce aldığı 06/02/2015 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporunda, başvuranın %47 oranında ve 16/10/2015 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre %9 malul olduğunun belirlendiği, bu raporlar ile hükme esas alınan rapor arasında açıkça ve büyük oranda mübayenet bulunduğu anlaşılmakla maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması isabetli değildir. Bu durumda, mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden, davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı (karşı taraf) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, (hakem) kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.