13. Ceza Dairesi 2016/11191 E. , 2018/3373 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında mühür bozma suçu yönünden kurulan hükmün incelenmesinde,
Mühür bozma suçunun, 5237 Sayılı TCK" da "Kamu güvenine karşı suçlar" bölümünde düzenlendiği, suçun konusunun mühür ve suçla korunan değerim kamu idaresi dolayısıyla devlet otoritesi olduğu, özelleştirme sonrasında lisans sahibi özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine veya özelleştirme öncesinde yapılan mühürlerin özelleştirme sonrasında bozulması halinde TCK" nın 203. maddesinin uygulanacağına ilişkin kanunlarda açık bir hüküm bulunmadığı, bu durumda özelleştirmeden sonra şirket yetkilileri tarafından konulan mührün bozulması veya özelleştirme öncesinde konulmakla beraber özelleştirmeden sonra mührün bozulması eylemlerinin, elektrik dağıtım şirketinin özel hukuk hükümlerine tabi olması nedeniyle suç teşkil etmemesi karşısında, bu hususta kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği değerlendirilmekle yapılan incelemede,
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mühür bozma suçundan dolayı tayin edilen 2.440,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince sanık ...’ ın temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçu yönünden kurulan hükmün incelenmesine gelince,
1- Katılan kurum görevlilerince kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığına dair 01/12/2010 ve 05/01/2011 tarihli tutanaklar düzenlenmesi karşısında, sanığın suça konu evde ne kadar süre ikamet ettiğinin ve dava konusu tutanaklar itibariyle suça konu sayacı kullanım süresinin belirlenmesinin ardından, kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak, evde kullanılan sayacın tüketimi eksik gösterip göstermediği veya tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde sayaca müdahale edilip edilmediğinin tespit edilebilmesi için; mümkün olduğu takdirde; keşif yapılıp,
söz konusu evdeki elektrikli aletlerin durumu itibariyle kurulu güç ve mümkün olduğu taktirde de faaliyet durumuna göre bu aletlerin çalışma süreleri belirlenip böylece söz konusu dönemde normal kullanıma göre tüketilebilinecek ortalama elektrik miktarı bilirkişiye hesaplattırıldıktan sonra bulunacak değerin suça konu sayaçtan geçirilen tüketim miktarlarıyla uyumlu olup olmadığı ve tutanaklar öncesi tüketimlerle tutanaklar sonrası tüketimler arasında fark oluşup oluşmadığı; mümkün olmadığı takdirde ise; sayacın kullanım süresine ve kurulu güce göre tespit tutanaklarında belirtilen endeks değerlerinin uyumlu olup olmadığı konusunda teknik bilirkişiden rapor alınıp sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği bu suretle tespit edildikten sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabüle göre de,
2- 6352 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK" nın 142/1-f maddesinin yürürlükten kaldırılıp, eylemin aynı yasanın 163/3. maddesi kapsamında karşılıksız yararlanma suçuna dönüştürülmüş olmasına karşın, mahkemece suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK" nın 142/1-f maddesi ile daha sonra yürürlüğe giren 163/3. maddesi arasında gerekli karşılaştırma yapılarak sonucuna göre sanık lehine olan düzenlemeye göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin tespit edilmesi durumunda, Katılan kurumun 27/09/2012 tarihli cevabi yazısı içeriğinden kaçak elektrik tüketim bedelinin ödendiği anlaşılmakla sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı yerine mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz talebi yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.