Esas No: 2018/903
Karar No: 2022/182
Karar Tarihi: 16.03.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/903 Esas 2022/182 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/903
KARAR NO : 2022/182
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
DAVACI ...
DAVALILAR : ....
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
Birleşen Mahkememizin 2018/904 Esas sayılı dosyası.
DAVACI :....
VEKİLİ : Av. ...
DAVALILAR :....
Av. ...
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
Birleşen Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/61 Esas sayılı dosyası.
DAVACI :...
VEKİLİ : Av. ... -
DAVALILAR ...
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/02/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2022
Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
ASIL DAVADA İDDİA
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan oluşan iş ortaklığının üstlendiği ...Barajı ve HES inşaatı kapsamında kırmataş üretim işinin yüklenicisi olduğunu, önce 17.02.2017 tarihli bir sözleşme yapıldığını, sonra da 29.06.2018 tarihinde yapılan bir zeyilname ile üretim yapılacak malzemenin niteliğinde değişiklik yapıldığını,
Bu sözleşmeler kapsamında asıl iş sahibi ... A.Ş. tarafından müvekkiline 01.03.2017 tarihinde yer teslimi yapıldığını, müvekkilinin sözleşmeye göre düzenli üretim yapmasına rağmen Temmuz 2018 ayından itibaren taraflarca mutabık kalındığı halde ödeme yapmamaya başladığını, bunun üzerine Ankara ... noterliğinden 17.10.2018 tarihli ihtarname göndererek Temmuz ve Ağustos ayı hakedişleri faturalarının ödenmesini talep ettiklerini, faturalara süresinde itiraz edilmediğini, ancak bedellerinin de ödenmediğini, bunun üzerine Ankara ... Müdürlüğünde 2018/12441 e sayılı dosya ile 360.573,96 TL ödenmesi için icra takibi başlattıklarını, bu takibe itiraz edildiğini, takibe itirazda konu edilen üretimin sözleşmeye aykırı olduğu iddiasının gerçek olmadığını, 10.04.2017 tarihinde tarafların Nisan ayı hakedişi ile birlikte geriye dönük işin tamamı için kesin hesap yaptıklarını, sonrasında Temmuz ayına kadar tüm hakediş bedelleri Nisan ayında mutabık kalınan 85.000,00 TL nakit teminat iadesi dışında düzenli olarak ödendiğini, Davalının Nisan kesin hesabında üretimin şartnameye aykırı olduğuna dair bir itirazı olmadığı gibi sonrasında da böyle bir bildirimde bulunmadığını, davalının 18.10.2018 tarihinde verdiği cevabi ihtarında Temmuz hakedişine ya da hatalı olduğuna dair bir itirazda bulunmadığını, davalı bu ihtarda davacıya Ağustos ve Eylül hakedişlerini göndermiş ve ayrıca aynı ihtar ile malzemenin şartnameye uygun üretilmediği iddiası ile sözleşmeyi feshettiğini ihbar ettiğini, bu ihbarın haksız olduğu, davalı tarafından Temmuz 2018 hakedişi de dahil olmak üzere işin başlangıcından itibaren tüm hakedişler onaylanmış iken işin bitmesine yakın onaylanmış olan Temmuz hakedişi ödenmediğini, sözleşmenin 19. Md gereğince davalı işveren tarafından düzenlenen hakediş davacıya gönderildiği , davacı davalının düzenlediği hakediş üzerinden Temmuz ayı hakediş faturasını düzenleyip bedelini talep ettiği , davalı kendi onayladığı hakediş bedelini ödemediği ve itiraz ettiğini beyan ederek borçlunun itirazın iptaline, %20 den az olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA
Davalı vekili, müvekkili şirketlerin kurduğu adi ortaklık ile davacı arasında 2017 Şubat ayında kırma taş üretim işleri sözleşmesi akdedildiğini, davacının dava dilekçesi ekinde sözleşmeyi malzeme niteliğinin yer aldığı kısımları eksik sunduğunu, kendilerinin sözleşmenin tamamını sunduklarını, sözleşme konusu işin 850.000 ton kırma taşı üretimi olduğunu, sözleşmenin 2. maddesinde üretilecek malzemenin ebatlarının tanımlandığını, sözleşmenin eki birim fiyat tariflerinde de üretilecek malzemenin özelliklerinin açıkça belirlendiğini, taraflar arasında imzalanan 29.06.2018 tarihli zeyilname de ise sözleşmenin konusu olan taşların niteliğinde ve ölçülerinde bir takım değişiklikler yapıldığını, buna göre 200.000 ton %60 0-5, %40 5-25, 50.000 ton asfalt beton imalatında kullanılacak ilave 0-4, 4-12, 12-18 ve 18-22 boyutlarında kırma taş olarak kararlaştırıldığını, ayrıca kirlilik (metilen mavisi) 0 - <3,5 olarak değiştirildiğini, sözleşme ekinde yer alan tariflere göre üretilecek malzemelerin vasıflarının kesin biçimde belirlendiğini, davacı yüklenicinin asıl ve birleşen dava konuları olan Temmuz 2018 ve Ağustos 2018 aylarına ilişkin hakedişlerin onaylandığı ve faturalarına itiraz edilmediği bu sebeple tutarların ödenmesi gerektiği beyanının doğru olmadığını, aralarındaki sözleşmenin 19. maddesinin son paragrafında “bedeli ödenmiş olan herhangi bir imalatın sözleşme hükümlerine uymadığı işveren tarafından daha sonra saptanırsa ödenmiş bulunan bu bedel takip eden ilk hakedişten kesilir” denildiğini, üretimlerin sözleşmeye aykırı olduğunu ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2018/17 sayılı D.İş dosyası ile tespit davası açtıklarını, bu davada mahkemece stok sahasında bulunan malzemeden numune alınarak sözleşmeye uygun olup olmadığının ... laboratuvarında analizinin yapıldığını,numune alınan yedi malzemenin hem limit-yoğunluk değerlerini sağlamadığı hem de sözleşmede olması gereken değer aralığı belirtilen özelliklere haiz olmadığını, bu sebeple numune alınan malzeme stokları sözleşmeye aykırı olduğunun tespit edildiğini, davacının da malzemelerin sözleşmeye aykırı olduğunu bildiğini, kestiği faturalara dayanarak hak etmediği halde ödeme alma amacında olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere muhatabınca itiraz edilmese bile faturanın borcu doğuran bir belge olmadığını, fatura kesenin fatura tutarını hak etmesi için fatura konusu iş veya malzemeyi sözleşmeye uygun biçimde yapmasının şart olduğunu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/17 D. iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda stok sahasında sözleşmeye aykırı 64.441,80 ton malzeme olduğunu, bu malzemelerin piyasa değerinin 902.185,20 TL olduğunun tespit edildiğini, sözleşmeye göre bu bedeli davacının hakedişlerinden kesmeleri gerektiğini, davacıya noterden gönderdikleri 18.10.2018 tarihli ihtarnamede sehven Ağustos 2018 ayına ilişkin imzalanmamış taslak hakediş raporu konulduğunu, davacının bununla davanın kabulünü talep ettiğini, ihtarname içeriği incelendiğinde davacının yaptığı üretimin sözleşmeye aykırı olduğunun, stoklarda numune alınarak üretilen malzemenin uygunluğunun tekrar ölçümleneceğinin, bu tespit doğrultusunda kesin hesap yapılacağının kendisine bildirildiğini, zaten müvekkilinin noter kanalıyla gönderdiği 25.12.2018 tarihli ihtarnamede daha önceki ihtarname ekinde gönderilen hakedişin yanlışlıkla gönderdiğini açıkça belirtildiğini, maddi hataya dayanan bu durumun taraflar arasında borç-alacak ilişkisi yaratmaması gerektiğini, davacının sözleşme içinde ürettiği malzeme dolayısıyla 31.12.2018 tarih ve 254784 numaralı 856.840,70 TL tutarlı iade faturası kestiklerini, 19.11.2018 tarihli noter ihtarnamesi ekinde tebliğ ettiklerini, davacının bu faturaya itiraz etmediğini, aralarındaki sözleşmenin 19. maddesinde işverenin teslim etmesi gereken belgelerin yazıldığını, davacının bu maddede yazılı belgeleri kendilerine vermesi gerektiğini, davacının asıl ve birleşen dava konusu icra takipleri dışında müvekkiline karşı Ankara ... Müdürlüğü’nde 2018/14700 sayılı dosyasında 937.111,52 TTtalepli, yine Ankara ... Müdürlüğü 2018/14698 saylı dosyasında 87.225,14 TL talepli icra takibi daha başlattığını, bu takiplerle ilgili ticari davalarda arabuluculuk ön şartı geldiğinden davacının talebi doğrultusunda dosyaların arabulucu aşamasında olduğunu, borç-alacak ilişkisinin faturalara göre değil kesin hesap sonucuna göre tasfiye edilmesi gerektiğini, aralarındaki sözleşmenin 8. maddesinde işin süresinin 18 ay olduğunu, Şubat 2017 ayında başlayan işin Temmuz 2018 ayında tamamlanması gerektiğini, ancak davacının işi süresinde tamamlamadığını bu sebeple aralarındaki sözleşmenin 44. maddesinde kesin teminatı irat kaydedileceğinin düzenlendiğini, aralarındaki sözleşmenin 19. maddesinde belirtilen belgelerin kendilerine verilmediğinden muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmadığını beyan ederek haksız davanın reddine, davacının icra takiplerinde kötü niyetli olduğundan %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2018/904 ESAS SAYILI DAVADA İDDİA
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan oluşan iş ortaklığının üstlendiği ...Barajı ve HES inşaatı kapsamında kırmataş üretim işini önce 17.02.2017 tarihli sözleşme ile dava dışı KalehanA.Ş.’ne verdiğini, 01.03.2017 tarihli sözleşme ile müvekkiline devredildiğini ve aynı tarihte yer teslimi yapıldığını, müvekkilinin düzenli üretim yapmasına ve Temmuz, Ağustos 2018 hakedişleri davalılarca onaylanmış olmasına karşın ödenmediğini, bu yüzden Ankara ... İcra Müdürlüğü’nde 2018/12441 ve 2018/12442 Es sayılı dosyalarla icra takibi yaptıklarını, davalıların takibe itiraz ettiğini, iş bittiği halde kesin hakediş yapılmadığını, davalılara 17.10.2018 tarih ve 28172 nolu ihtar göndererek 7 gün içinde hakediş düzenlenmesini talep ettiklerini, yapılmayınca kendilerinin hakedişi düzenleyerek kesintilerden sonra 930.647,98 TL’lik hakediş faturasını düzenlediklerini, düzenledikleri hakediş ve fatura ödenmeyince Ankara ... İcra Müdürlüğü’nde 2018/14700 Es. Sayılı dosyada icra takibi başlattıklarını, bu takibe itiraz edildiğini beyan ederek icra takibine itirazın kaldırılarak takibin devamına ve davalıların %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, davacının Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesindeki davada doğan alacağa ilişkin talepleri olduğunu, bu dava ile konusunun farklı olduğunu iddia ettiğini, oysa iki davanın konusunun da 17.02.2018 tarihli sözleşme ve 29.06.2018 tarihli zeyilname olduğunu, kendilerinin teslim edilen imalatların sözleşmeye aykırı olduğunu, usul ekonomisi bakımından iki davanın birleştirilmesini talep ettiklerini, Yargıtay’ın da bu konuda kararları bulunduğunu, davacının talep ettiği alacaklara konu imalat ve malzemelerin sözleşmeye aykırı olduğunu, bu durumu ihtarname ile tebliğ ettiklerini, davaların birleştirilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN ANKARA ...ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/61 ESAS SAYILI DAVADA İDDİA
Davacı vekili, Müvekkil şirketin, davalılardan oluşan iş ortaklığının üstlendiği ...Barajı ve HES İnşaatı Projesi kapsamında, Kırmataş Üretim İşininin 17.02.2017 tarihli sözleşme ile ... ... Enerji Üretim A.Ş.'ne verildiği bu şirketi ile 01.03.2017 tarihinde yapılan sözleşmeyle bu işin müvekkili Reman İnşaata devredildiği, 01.03.2017 tarihinde yer teslimi yapıldığı, Müvekkil şirketin düzenli üretim yaparak taraflar arasında mutabakat olmasına karşın Temmuz 2018 tarihinden itibaren müvekkile hakediş bedellerinin ödenmediği, Temmuz ve Ağustos 2018 hak edişleri davalılarca onaylanmış olmasına rağmen ödenmediği, bunun için Ankara ... Müdürlüğünün 2018/12441 ve 2018/12442 sayılı dosyalarda icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itiraz ettikleri, iş bitirildiği halde kesin hak ediş düzenlemedikleri, müvekkile göndermedikleri, davalı tarafa 17.10.2018 tarihli 28172 yevmiyeli ihtarname gönderirlerek 7 gün içinde Hak ediş düzenlenerek gönderimesi istendiği, ancak gönderilmediği bunun üzerine hak edişin müvekkil tarafından düzenlendiği kesintilerden sonra kalan 930.647,98 TL için karşı tarafa hak ediş faturası düzenlendiği, ödeme yapılmaması üzerine Ankara ... Müdürlüğünün 2018/14700 sayılı dosyasında takip başlatıldığı, davalıların bu takibe de itiraz ettikleri, arabulucuya başurdukları, anlaşamama son arabuluculuk tutanağını düzenledikleri, davalı tarfın borca itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu iddiasıyla itirazın iptalini ve takibin devamını, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, müvekkili şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık ile davacı şirket arasında 2017 yılının şubat ayında kırma taş üretim işi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile kırma taş üretim işinin sözleşme ve eklerinde açıkalndığı şekilde, davacı tarafından yapılmasının üstlenildiği, davacı yüklenicinin talep ettiği bedele hak kazanması için sözleşmede belirtelen nitekleri tabi üretim yapma zorunda olduğunu, davacının yaptığı üretimin sözleşmeye aykırı olduğunun anlaşılması üzerine, ... Asliye Hukuk mahekmesinin 2018/17 d.iş sayılı dosyada delil tespiti yaptırıldığını, stok sahasında sözleşmeye aykırı malzeme olduğunu, bunun bedelininde 902.185,20 TL olduğunu, sözleşmeye aykırı üretim olması nedeniyle yapılan ihtarname ile sözleşmenin fesih edildiğini, bakiye alacağın ödenebilmesi için ayrıca kendisine yada taşeronlarına ait personel ücreti, tazminat piyasaya vs. Borç veya SGK borcu bulunmadığına dair, yazıların müvekkillerine teslim edilmesi gerektiğini, işin ayrıca süresinde bitirilmediğini, davacı iddiasının yerinde olmadığını, belirterek, davanın reddi ile, davacının kötü niyette olması nedeniyle %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini gerektiğini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Asıl ve birleşen davalar; kırmataş üretim işinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan takibe itirazın haksızlığı ile açılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ankara ... Müdürlüğünün 2018/12442 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı şirket tarafından dosyamızın davalıları hakkında 496.266,74 TL asıl alacak, 3.181,55 TL faiz olmak üzere toplam 499.448,29 TL alacağın asıl alacağa işletilecek yıllık %19,50 oranında avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla, Ankara 28.icra müdürlüğünün 2018/12441 esas sayılı dosyasının incelenmesinde ise, davacı şirket tarafından dosyamızın davalıları hakkında 360.573,96 TL asıl alacak, 2.311,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 362.885,58 TL alacağın asıl alacağa işletilecek yıllık %19,50 oranında avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla, Ankara ... Müdürlüğünün 2018/14700 esas sayılı dosyasının incelenmesinde ise, davacı şirket tarafından dosyamızın davalıları hakkında 930.647,98 TL asıl alacak, 6.463,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 937.111,58 TL alacağın asıl alacağa işletilecek yıllık %19,50 oranında avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla, ilamsız takip başlatıldığı, tüm takiplere davalıların vekilleri vasıtasıyla borca itiraz etmeleri üzerine, her üç takibinde durduğu, iş bu asıl ve birleşen itiraz iptali davalarının süresinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında kırmataş üretim işleri sözleşmesinin imzalandığı, çekişme konusu olmayıp, çekişme davacı tarafından yapılan üretimin sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ve varsa davacının asıl ve birleşen davaya yönelik alacağı üzerinde toplanmaktadır.
18/09/2019 tarihli celsede, davacı vekili, daha önce davalı tarafından tespit yapıldığını, kendilerinin o rapora itiraz ettiklerini, üretilen malzemelerin sözleşmeye uygun olduğunu, davalı vekilinin iddia ettiği taşların dava konusu alacağa ilişkin taşlar olmadığını, davalı vekilinin ise karşı tarafın beyanlarını kabul etmediği, davacının yaptığı üretimin sözleşmeye aykırı olduğunu beyan ettiğinden mahkememizce hemen tespitin yapılmaması halinde delillerin kaybolacağından, iddia ve savunma çerçevesinde daha sonra değerlendirme yapılmak üzere, Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, seçilecek inşaat mühendisi ve jeoloji mühendisi marifetiyle keşif yapılarak kırma taşın evsafı ve nitelikleri, miktarı ile ilgili rapor alınması yönünden, talimat yazılmasına karar verilmiş, 20/09/2019 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, davacı vekili, uyaptan göndermiş olduğu dilekçe ile ayrıca keşfin yapılacağı inşaat alanı yakınında kırma taşların alındığı ocağın da olduğu, belirtip inşaat sahansındaki taşlar ile ocaktaki taşların evsafı ve nitelikleri birlikte değerlendirilerek rapor alınması talep edilmesi üzerine, ... Asliye Hukuk Mahkemesine bu hususta da inceleme yapılması hususunda talimat yazılmış,
... Asliye Hukuk Mahkemesince yazılan talimat gereği, jeoloji mühendisi ve inşaat mühendisi marifetiyle keşifler yapılmış, alınan numuneler Tarım ve Orman Bakanlığı ... 9.BÖlge Müdürlüğü Kalite Kontrol ve Lab. Şube müdürlüğüne gönderilmiş, ilgili şube müdürlüğünden yapılan deneyler sonucu, sonuçları içeren raporlar alınarak, deneyler sonrası artan numuneler mahkememize gönderilmiştir.
Davacı şirketin defterlerinin bulunduğu yerin Bingöl ili olması nedeniyle Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, defterlerin incelenmesi istenmiş, davacı defterleri incelenerek, mali müşavir bilirkişiden alınan 16/04/2020 tarihli rapor mahkememize gönderilmiştir.
Davaya ilişkin tüm delil ve belgeler toplandıktan sonra, asıl ve birleşen dava yönünden belirlenen çekişme konularının halli için dosyanın nitelikli hesap uzmanı, inşaat mühendisi ve mali müşavir bilirkişiye verilerek, alınan 29/03/2021 tarihli raporda ;
"...
Sayın mahkemenin 03.04.2019 tarihli ön incelemesinde de uyuşmazlık konusu; “Açılan asıl ve birleşen davanın; kırma taş üretim işinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, çekişme konularının; davacının yüklendiği edimlere uygun imalat yapıp yapmadığı, belirlenecek bu tespite göre varsa davacının bakiye alacağı olup olmadığı, üzerinde toplandığı” belirlenerek tutanağa bağlanmıştır.
Dosya kapsamından, taraflar arasında 17.02.2017 tarihinde kırma taş üretimi için sözleşme akdedildiği, 29.06.2018 tarihinde imzalanan zeyilnamede metilen mavisi üst sınırının ≤ 3,5 olarak değiştirildiği, davalı ortaklığın 19.11.2018 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiği belirgindir.
Dava konusu, davacı yanın ürettiği malzemedeki ince kil miktarının istenen değerlerden fazla olup olmadığından kaynaklanmaktadır. Sözleşmede üst değer ≤ 2 olarak kararlaştırılmış iken zeyilname ile bu sınır ≤ 3,5 ‘a çıkartıldığı görülmektedir.
İhtilaf konusu ile ilgili olarak sözleşmenin 19. maddesinde bedeli ödenmiş herhangi bir imalatın sözleşme hükümlerine uymadığı işveren tarafından daha sonra saptanır ise ödenmiş bulunan bu bedelin takip eden ilk hakedişten kesileceği, 36. maddesinde, her türlü malzemenin işverenin direktifleriyle zaman zaman teste tabi tutulacağı, işverence istenilecek testlerin maliyetinin yükleniciye ait olacağı, 37. maddesinde de, yüklenicinin iş yerine getirdiği malzemenin teknik şartname hükümlerine uymaması veya tekniğin icabı olarak belli vasıfları ve şartları taşımaması halinde bu malzemenin reddedileceği, maliyetinin yüklenici tarafından karşılanacağı hususları hüküm altına alınmıştır.
Davalı ortaklık 18.10.2018 tarihli, 9480 yevmiye sayılı ihtarnamesi ekinde davacıya gönderdiği ve davacının imzalamadığı 17.08.2018 tarihli tutanakta, 01.12.2017 tarihinde stoklarda inceleme yapıldığı, 81.780,69 ton 0-5 malzemenin standart dışında olduğunun belirlendiği, ancak tarafların 29.06.2018 tarihli zeyilname ile metil mavi üst sınırını ≤ 3,5 ‘a revize ettiği, bunun üzerine yeniden stoklarda inceleme ve ölçüm yapıldığı, bu kere 57.332,86 ton malzemenin kabul edilemez vasıfta olduğunun belirlendiği belirtilmiştir. Tutanak altında, yüklenicini tutanağı imzalamaktan imtina ettiği notu düşülmüştür.
Sözleşmenin 36. maddesi uyarınca işverenin direktifi ile malzemelerin test ettirilmesi zorunluluğu yükleniciye ait ise de 17.08.2018 tarihli inceleme ve tutanak öncesi, davalı işverenin direktifine ve/veya davacıya gönderilen inceleme davet yazısına rastlanmamıştır. Yine tutanakta belirtilen 01.12.2017 tarihli inceleme raporlarına da dosya kapsamında rastlanmamıştır.
Davalı yanın ihtarnamesinden; Davacı yanca üretilen 0-5 malzemenin81.780,69 ton ‘luk kısmının ≤2 değerine göre ayıplı olduğundan 01.12.2017 tarihinde, 57.332,86 ton ‘luk kısmının ≤ 3,5 değerine göre ayıplı olduğundan ise 17.08.2018 tarihinde bilgi sahibi olduğu görülmekte ise de gereğini, 12 no’lu Ağustos/2018 ayı hakedişinde ve 13 no’lu Eylül/2018 ayı hakedişinde yerine getirmediği anlaşılmaktadır.
Davalı yanın talebi üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/12 D.İş sayılı dosyası ile 06.11.2018 tarihinde keşif yapıldığı, 1, 2, 3, 4, 3A, 4A, 5A ile numaralandırılarak stok sahasından 7 adet numune alındığı, numunelerin test yapılmak üzere ... 9 Bölge Müdürlüğü Laboratuvarına gönderildiği, Laboratuvarın 21.11.2018 tarihli yazısı ekinde gönderdiği test sonuçlarından tüm numunelerin metilen mavisi değerlerinin ≤3,5 değerinin üzerinde, 3,7 – 4,8 değerleri aralığında olduğu, istenilen sınır değerlerinin dışında kalan malzeme miktarının bilirkişi heyetince 64.441,80 ton olarak tespit edildiği belirlenmiştir.
Davacı vekili 07.02.2019 uyap çıktı tarihli dilekçesinde, tespitin tek taraflı yapıldığını, numunelerin hangi dönemde üretilen taşlara ait olduğunun, taşların nasıl muhafaza edildiğinin, analizlerin nasıl yapıldığının belli olmadığını ileri sürmüştür.
Bunun üzerine Sayın Mahkeme 18.09.2019 tarihli ara kararında, Talimat Mahkemesi aracılığıyla mahallinde inceleme yapılmasına karar verildiği, Talimat Mahkemesince stok sahasından ve ocaktan 6‘şar adet şahit numune alındığı, test edilmek üzere ... 9. Bölge Müdürlüğü Laboratuvarına gönderildiği, Laboratuvarın 20.11.2019 tarihli yazısında Mahkemenin 04.10.2019 tarihli 2019/50 Tal. sayılı yazısının ilgi tutulduğu görülmekle, bahse konu numunelerin test sonuçlarından 5 adet numunen metilen mavisi değerinin 0,5, 1 adet numunenin ise 1,0 olduğu,tüm numunelerin ≤ 3,5 değerini sağladığı, ancak yine Laboratuvarın 15.11.2019 tarihli yazısında Mahkemenin 24.10.2019 tarih ve 2019/50 Tal. sayılı yazısının ilgi tutulduğu ve bu yazı ekinde gönderilen 6 adet numunenin ise test edilebilecek boyutlardan çok daha büyük olması sebebiyle gerekli testlerin yapılamadığının bildirildiği belirlenmiştir.
Sayın Mahkemenin 20.09.2019 tarihli talimat yazısında inşaat sahasındaki malzemeden numune alınarak laboratuar incelemesi yapılması istenildiği, davacı vekilinin 15.10.2019 tarihli dilekçesiyle taş ocağından da numune alınmasını istemesi üzerine Sayın Mahkemenin 18.10.2019 tarihinde ikinci bir talimat yazısı gönderdiği nazara alındığında, Talimat Mahkemesinin ...‘ye hitaben yazdığı 04.10.2019 tarihli yazısının stoktaki malzemelerle, 24.10.2019 tarihli yazısının da taş ocağındaki malzemelerle ilgili olduğu kanaatine varılmakla, bu durumda test sonuçlarına göre stok sahasındaki malzemenin sözleşme değerlerini sağladığı anlaşılmaktadır. Malzemeler üzerinde testleri yapan kurumun ... bünyesindeki laboratuvar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, mevcut numunelerde ikinci bir test yapılmasının gerekli olmadığı düşünülmekte ise de nihai takdir elbette ki Sayın Mahkemeye aittir.
Gerek değişik iş dosyası kapsamında alınan numuneler, gerekse talimat mahkemesince alınan numunelerin tamamı ... Laboratuvarında test edilmiş olup, değişik iş dosyasında alınan numunelerin istenilen değerin dışında kaldığı, talimat mahkemesince alınan numunelerin ise uygun olduğu rapor edilmiş ise de bu farkın numune alınışından kaynaklandığı, başka bir ifade ile laboratuvar incelemesi aşamasında sorun olmadığı, numunelerin alınış tarzı ve yerinin test sonuçlarını etkileyebileceği, davacı yanın yokluklarında yapıldığını ileri sürerek tespit raporuna itiraz ettiği, talimat mahkemesinin ise tarafların katılımı ile keşif yaptığı dikkate alınarak, Laboratuvarın 20.11.2019 tarihli raporundaki değerlere itibar edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak mevcut belgelere göre, davacı yanca üretilen ve hali hazırda stok sahasında mevcut olan (Barajda su tutulmaya başlanılmış ise muhtemelen sular altında kaldığı düşünülmektedir.) malzemenin metilen mavisi değerlerinin zeyilname sınır değeri olan ≤ 3,5 altında kaldığı anlaşılmakla, malzemenin ayıplı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu durumda davalının ayıplı üretim nedeniyle yaptığı kesintilerin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Birleşen davanın konusu Ankara ... İcra Müdürlüğünün 2018/14700 E. sayılı takip dosyasına vaki davalı yanın itirazının haklı olup olmadığı hususudur.
Davacı vekili icra takibine, müvekkilinin tek taraflı olarak tanzim ettiği kesin hakediş uyarınca kestiği fatura bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Davacı yanca tek taraflı hazırlanan kesin hakediş ile davalı yanın 18.10.2018 tarihli ihtarnamesi ekinde gönderdiği 13 no’luhakediş karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, 0-5 – 5-25 malzeme dışındaki tüm malzeme miktarı ve bedellerin birebir birbirleri ile uyumlu olduğu belirlenmiştir. 0-5 - 5-25 malzeme miktarı davacının kesin hakedişinde 332.239,62ton ve tutarı 6.968.606,27TL iken, davalının 13 no’luhakedişinde 245.858,91 ton ve ve tutarı 6.084.067,80TL olarak hesaplanmıştır. Davalının ihtarnamesinde 57.332,86 ton malzemenin ayıplı olduğu gerekçesiyle hakedişten çıkartıldığının belirtildiği, az yukarıda belirttiğimiz üzere, mevcut belgelere göre ayıplı malzeme bulunmadığı anlaşılmakla, davalının düzeltmesinden önceki miktar (245.858,91 ton + 57.332,86 TON =) 303.191,77 ton olacaktır. Bu durumda da tarafların 0-5 - 5-25malzeme miktarı arasında (332.239,62 ton – 303.191,77 ton =) 29.047,85 ton fark oluştuğu belirlenmiştir. Benzer şekilde tarafların son hakedişlerinde, önceki imalat tutarlarının da birbirleri ile uyumlu olmadığı görülmüş ise de tüm hakedişler sunulmadığından farkın neden oluştuğu da tespit edilememiştir. Taraflarca imzalı günlük tartı tutanakları icmalleri (veya tartı tutanakları) sunulmadığından, bahse konu hesapları arasındaki fark irdelenememiştir. Ayrıca fiyat farkı hesabı da sunulmamıştır.
Bahse konu eksiklikler giderilerek kesin hakediş ve eklerisunulması halinde birleşen davanın konusu olan kesin hakediş alacak/borç durumu çıkartılabilecektir.
Asıl davada davacı 2018 Temmuz hakedişinin ödenmediğini belirtmiş olup, 17.10.2018 tarihli çektiği ihtarda Temmuz ayı hakedişine ilişkin 31.07.2018 tarihli 47598 nolu fatura 570.259,71 TL bedellidir. Ancak asıl davada davacı ... İcra müdürlüğünün 2018/12441 sayılı dosyası ile 30.10.2018 tarihinde 360.573,96 TL asıl alacak 2.311,62 TL faiz olmak üzere 362.885,58 TL nın tahsilini talep etmiştir. Borcun sebebi olarak 31.07.2018 tarihli faturayı belirtmiştir. Bu faturanın 11 nolu hakedişe ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 17.08.2018 tarihi itibariyle davalı kayıtlarında davacının bakiye alacağının 360.573,97 TL olduğu, birleşen dava bakımından ise kesin hakediş ve eklerin sunulması halinde, nihai hesapların yapılabileceği" belirtilmiştir.
Rapora karşı taraf vekillerinin beyan ve itirazları ve eksik belgeler tamamlandıktan sonra sonra, aynı bilirkişilere tevdi edilerek alınan 21/06/2021 tarihli raporda ;
" .... ASIL DAVA ( 2018/903 saylı dosya)BAKIMINDAN: Asıl davada itiraza konu Ankara ... İcra Müdürlüğü 2018/12442 E sayılı dosyasında; icra takip tarihi (30.10.2018) itibarı ile davacının davalıdan alacağının 1.367.230,39 TL olduğu, icra takip tarihinde talep edilen tutarının 496.266,74 TL olduğu( Takibe konu edilen fatura 716.530,42 TL bedelli olduğu),
BİRLEŞEN 10 TİCARET 2018/904 SAYILI DOSYASINDA; Davaya Konu Ankara ... Müdürlüğü 2018/12441 E sayılı dosyasında icra takip tarihi (30.10.2018) itibarı ile davacının davalıdan alacağının 1.367.230,39 TL olduğu, talep edilen asıl alacak tutarının 360.573,96 TL olduğu( Takibe konu edilen fatura 570.259,71 TL bedelli olduğu),
BİRLEŞEN ANKARA 3 TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/61 SAYILI DOSYASINDA; Davaya konu Ankara ... İcra Müdürlüğü 2018/14700 E sayılı dosyasında icra takip tarihi olan 13.12.2018 tarihinde kesin hesap alacağı olarak 930.647,98 TL talep edilmiş olduğu( Takibe konu edilen fatura 23.11.2018 tarihli 1.225.413,26 TL bedelli olduğu)
30.10.2018 tarihli 28 İcra Müdürlüğünün 2018/12441 ve 12442 sayılı icra dosyalarının dayanağı olan 716.530,42 TL bedelli ve 570.259,71 TL bedelli faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, 23.11.2018 tarihli 1.225.413,26 TL bedelli faturanın davacı defterinde kayıtlı olup davalı defterinde kayıtlı olmadığı ,
Davacının her iki tarafça itirazsız imzalanan 11 nolu hakediş bakımından alacağı kök raporda da belirtildiği üzere 360.573,96 TL olduğu, yani Birleşen 2018/904 sayılı dosyasındaki takibe konu alacak bakımından davacının alacaklı olduğu hesaplandığı
Ancak 12 nolu hakedişe ilişkin tartı tutanakları sunulmadığından tek taraflı imzalı olan 12 nolu hakediş ve kesin hakediş bakımından ayrı ayrı hesaplama yapılamadığı ve yukarıda kesin hesap alacağında 01.08.2018 tarihinden itibaren tartı tutanakları nazara alınarak yapılan hesaplamada 714.986,33 TL davacı alacağı hesaplandığı bu hesaplama asıl dava olan 2018/903 sayılı dosya ve Birleşen ... Ticaret mahkemesinin 2019/61 sayılı dosyası bakımından davacı alacağı olarak nazara alınması gerektiği ,
Davalının 05.11.2018 tarihinde 512.122,00 TL ödemiş olduğu ve ödeme açıklamasında 2018/12440 sayılı dosya borcuna ilişkin olduğu belirtilmiş ise de böyle bir dosya nosu bulunmadığı, ancak davalının 05.12.2018 tarihinde 512.122,00 TL ödemekle ilk iki takip dosyasına ilişkin ödeme olduğu anlaşıldığı,
Bu durumda Birleşen 2018/904 sayılı dosyasında kabul edilen 360.573,96 TL ve faizi hesaplanarak bu ödemenin öncelikle bu bedelden mahsubu gerektiği, davacının 17.10.2018 tarihinde çektiği ihtar 20.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacının ihtarda ödeme için verdiği 7 gün eklendiğinde 27.10.2018 tarihine ulaşılacağı ve ödeme 05.11.2018 olmakla 9 gün için %19.50 avans faizi uygulandığında 1.733,71 TL faiz hesaplanacağı , bu durumda yapılan 512.122,00 TL ödemenin bu borcu kapatmış sayılacağı (512.122 - (360.573,96+ 1733,71= 362.307,67) = ) 149.814,33 TL ödemeden bakiye kalacağı ve bu bedelin de 12 nolu ve kesin hesap alacağı olarak hesaplanan 714.986,33 TL dan mahsubu ile davacının 565.172,00 TL 12 nolu hakediş ve kesin hesap alacağı olarak kalacağı..." belirtilmiştir.
İş bu rapora karşıda taraf vekillerinin beyan ve itirazları alındıktan ve eksik belgeler tamamlandıktan sonra aynı bilirkişilere tevdi edilerek alınan itirazları karşılar alınan 20/01/2022 tarihli ikinci ek raporda,
" .... ASIL DAVA( ... TİCARET MAHKEMESİNİN 2018-903 SAYILI DOSYASI BAKIMINDAN : Bu davaya konu Ankara ... Müdürlüğü 2018/12442 E sayılı dosyasında; icra takip tarihi (30.10.2018) itibarı ile davacının davalıdan alacağının 1.367.230,39 TL olduğu tespit edilmiş olup, icra takip tarihinde talep edilen tutarının 496.266,74 TL olduğu, bu bedel bakımından davacının alacağının mevcut olduğu,
BİRLEŞEN ... TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/904 SAYILI DOSYASI BAKIMINDAN: Bu davaya konu Ankara ... Müdürlüğü 2018/12441 E sayılı dosya bakımından; icra takip tarihi (30.10.2018) itibarı ile davacının davalıdan alacağının 1.367.230,39 TL olduğu, talep edilen asıl alacak tutarının 360.573,96 TL olduğu, ve bu bedel bakımından davacının alacağının mevcut olduğu
BİRLEŞEN ANKARA ... TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/61 SAYILI DOSYASINDA , takip tarihi 13.12.2018 tarihi olup ; defter incelemesinde 31.10.2018 tarihi itibariyle davacı alacağı olarak tespit edilen 1.367.230,39 TL dan yukarıdaki iki icra dosyasına konu hakkediş alacağı toplamı düşülmek suretiyle (1.367.230,39- (496.266,74+360.573,96= 856.840,70 TL)=) 510.389,69 kalmaktadır ki 05.11.2018 tarihinde davacıya ödenen 512.122,00 TL ile mahsubu yapıldığında davacının bu dosya bakımından alacağı kalmamış aksine 1732,31 TL borçlu olacağı ancak 13 nolu kesin hakkediş tutarı davacının KDV dahil alacağı 899.493,41 TL olarak hesaplanmış olup, (899.493,41 Tl- 1.732,31 Tl=) 897.761,10 TL davacının bu hakediş bakımından alacaklı olacağı
Hakkedişlerin ödenmesi için taraflar arasındaki sözleşmenin 19. Maddesi gereğince davacı yanca verilmesi gereken aylık sigorta hizmet belgesi sureti, SGK tahakkuk fişleri, aylık prim ödeme makbuz suretleri, imzalı-tasdikli ücret bordroları davalıya teslim edilmediğinden alacağın muaccel hale gelmediği, ancak bu belgeler olmadığı halde daha önceki hakkedişlerin ödendiği tespit edilmekle bu hususun Sayın mahkemenin takdirine sunulduğu ...." belirtilmiştir.
İş bu rapora karşı da tarafların beyan ve itirazları alındıktan sonra, alınan rapor ve ek raporlar mahkememizce yeterli görülmekle, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiştir.
Davacı şirket ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında davalıların üstlendiği... Barajı HES inşaat kapsamında kırmataş üretim işi davacı tarafından 17/02/2017 tarihli sözleşme ile üstlenilmiş, taraflar arasında yapılan, 29/06/2018 tarihli zeyilname ile üretim yapılacak malzemeler niteliğinde değişiklik yapılmış, bu sözleşmeler kapsamında yer teslimi yapılıp, söz konusu iş davacı tarafından yapılmıştır.
Taraf vekillerinin talebi üzerine taşların bulunduğu inşaat sahası ile taşların çıkarıldığı maden ocağında keşif ve bilirkişi ve ayrıca da üretilen taşlarla ilgili laboratuar incelemesi de yaptırılmıştır, laboratuar tarafından boyutlarının büyük olması nedeniyle inceleme yapılmayan taşlar, mahkememize gönderilmiş se de, bilirkişiden alınan rapor ve ek raporlar yeterli görüldüğünden bu taşlarla ilgili yeniden inceleme yaptırılmamıştır.
Bilirkişiden alınan raporlar, laboratuar raporları ve dosya sunulan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde stok sahasında bulunan malzemelerin göstertilen taş ocağından alındığı ve sözleşmeye uygun olduğu anlaşıldığından davacı aslı ve birleşen davalarla ilgili olarak ürettiği taş bedelini davalılardan talep edebilir, en son alınan ikinci ek raporda, davacının talep edebileceği asıl alacak miktarı belirlenmiş, davalı her ne kadar sözleşmenin 19.maddesindeki şartların davacı yanca verilmesi gereken aylık sigorta hizmet belgesi sureti, SGK taahkuk fişleri, aylık prim ödeme makbuz suretleri, ücret bordroları teslim edilmediğinden davacının hakedişlerinin ödenmesinin istemeyeceği yönünde savunma yapmışsa da sözleşmenin ilgili maddesi ve daha önceki yapılan ödemeler göz önünde bulundurulduğunda bakiye alacak davacı tarafından talep edilebilir.
Toplanan delillere göre taraflar arasında kırmataş üretim işinin davacı tarafından üstelenildiği, üretilen malzemenin gösterilen taş ocağından çıkartılıp, üretildiği, sözleşmeye uygun olduğu, davacının 20/01/2021 tarihli ek raporda belirtilen asıl alacağa, her dosya bakımından talep edeceği, davacı her ne kadar her icra dosyasından işlemiş faiz talep etmişse de, davalıların takipten önce temerrüde düşürülmediğinden davacının ancak takip tarihinden itibaren faiz isteyebileceği alacağın likit olmaması nedeniyle, davacının inkar tazminatı istemeyeceği kanaatine varılarak, davaların kısmen kabülene karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Asıl davanın kabulü ile
Ankara ... Müdürlüğünün 2018/12442 esas sayılı dosyasında 496.266,74 TL'ye davalıların yapmış olduğu itirazın iptaline, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Davacının inkar tazminatı talebinin reddine,
a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 33.899,98 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 5.977,76 TL'nin mahsubu ile noksan olan 27.922,22 TL'nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 41.863,34 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 5.977,76 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.-Birleşen mahkememizin 2018/904 esas sayılı dosyasında davanın kabulüne,
Ankara ... Müdürlüğünün 2018/12441 esas sayılı dosyasında davalıların 360.553,96 TL'ye yapmış olduğu itirazın iptaline, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Davacının inkar tazminatı talebinin reddine,
a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 24.630,81 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 4.343,28 TL'nin mahsubu ile noksan olan 20.287,52 TL'nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 33.690,18 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 4.343,28 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3.-Birleşen Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/61 esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü ile
Ankara ... Müdürlüğünün 2018/14700 esas sayılı dosyasında davalıların 897.761,10 TL'ye yapmış olduğu itirazın iptaline, kabul edilen alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının inkar tazminatı talebinin reddine,
a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 61.326,06 TL nispi karar ve ilam harcı için peşin alınan 11.207,59 TL'nin mahsubu ile noksan olan 50.118,47 TL'nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 61.938,06 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davalılar vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
d)Davacı tarafından bu dosya için yatırılan 11.207,59 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından asıl ve birleşen dosyalar için yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL başvuru harcı, 44,40 TL başvuru harcı, 314,00 TL keşif harcı, 314,00 TL keşif harcı, 14.357,75 TL posta/talimat/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 15.101,95 TL yargılama giderinden davaların kabul ve red oranlarına göre hesaplanan taktiren 14.568,28 TL'nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5.-Davalılar tarafından yapılan 2.250,00 TL yargılama giderinden davaların kabul ve red oranına göre hesaplanan taktiren 79,51 TL'nin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, bakiyesinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
6.-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 16/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan ...
Üye ...
Üye ...
Katip ...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.