15. Ceza Dairesi 2017/4464 E. , 2019/6481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında, katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’e yönelik eylemleri nedeniyle yedi kez TCK’nın 158/1-a, 43, 52 ve 53. maddeleri gereğince,
Müşteki ...’ya yönelik eylemleri nedeniyle TCK’nın 158/1-a, 43, 168/2, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet savcısı, sanık müdafisi ve müştekiler vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek ve karar tarihinin gerekçeli kararda metninde 09/05/2013 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilerek yapılan incelemede;
Sanığın, farklı tarihlerde bir şekilde tanıştığı katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile müşteki ...’in, fallarına bakıp, katılanların ve müştekinin durumuna göre, kendilerine veya ailelerine zarar geleceğini, eşlerinden ayrılacaklarını, ailelerinin dağılacağını, kendileri ve aileleri için büyü yapıldığını, hasta yakınlarını iyileştirebileceğini, tarlalarında gömü olduğunu, bu gömüyü bulabileceğini, hastalık, kötülük ve büyülerden kurtulmak için muska yapması gerektiğini, muska yaptığı takdirde bu kötülükler ve büyü ile kendilerine yapılmış olan diğer muskalardan kurtulabileceklerini söyleyerek katılan ve müştekilerin inanmasını sağlayarak, farklı tarihlerde birden fazla kez olmak üzere katılan ...’dan 200 gram altın ve 4.000 TL civarında mutfak eşyası, katılan ...’dan 50.000 TL, ...’dan 57 gram altın ve 10.300 TL, katılan ...’den 7.000 TL, katılan ...’tan 10.600 TL, karı koca olan katılanlar ... ve ...’tan 10.000 TL ile müşteki ...’dan 1.000 TL alarak haksız menfaat temin ettiği, bu surette sanığın katılan ve müşteki sayısınca nitelikli dolandırıcılık suçunu iddia ve kabul olunan somut olayda,
1) Müştekiler ... ve ... vekilinin yapmış olduğu temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanık hakkında hazırlanan ve incelemeye konu hükme esas olan 04/01/2013 tarihli iddianamede, sanığın müştekiler ... ve ..."a yönelik suç işlediği iddia edilmemiş, her hangi bir anlatımda da bulunulmamış olduğundan, iddianame ile sanığa isnad olunan suçlardan dolayı doğrudan doğruya zarar görmedikleri anlaşılan müştekiler ... ve ..."ın davaya katılma hakları bulunmadığı ve katılan sıfatınıda almadıkları anlaşıldığından, müştekiler vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık hakkında, katılanlar ..., ..., ... ve ...’ya karşı eylemleri nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, katılan ve tanık beyanları, arama ve yakalama tutanağı ile tüm dosya kapsamı karşısında, sanık hakkında dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçun sübut bulmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3) Sanık hakkında, katılanlar ..., ... ve ... ile müşteki ...’e karşı eylemleri nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
a) Katılan ...’a yönelik eylemleri nedeniyle yapılan incelemede, sanık tarafından katılan ...’a soruşturma aşamasında 5.000 TL kısmi ödemede bulunduğunun katılanın 14/03/2013 tarihli oturumdaki beyanı ile sabit olması ve bu kısmi ödeme nedeni ile sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmamasına katılanın muvafakati olup olmadığının sorulmaması karşısında; katılan ...’un yeniden beyanının alınarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorulup, neticesine göre sanık hakkında TCK"nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Katılanlar ... ve ...’a yönelik eylemler nedeniyle yapılan incelemede, tüm dosya kapsamından, sanığın, karı koca olan katılanlar ile birden fazla kez aynı anda görüşerek, farklı tarihlerde haksız menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın dolandırıcılık suçunu, birden fazla eylem ile iki katılana yönelik işlemesi nedeni ile sanık hakkında TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğini gözetilmeden, yeterli ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde her bir katılana yönelik eylem nedeni ile sanık hakkında ayrı ayrı mahkumiyet hükmü verilmesi,
c) Müşteki ...’ya yönelik eylemler nedeniyle yapılan incelemede, Müşteki ...’nun 14/03/2013 tarihli oturumda “sanığın kendisinden aldığı tüm paraları geri ödediğini, bu nedenle şikayetçi olmadığını” beyan etmiş olması ve bu geri ödemenin hangi tarihte yapıldığının tam olarak tespit edilmemiş olması karşısında, müştekinin yeninden beyanı alınarak, geri ödemenin soruşturma aşamasında mı yoksa kovuşturma aşamasında mı yapıldığı tam olarak tespit edilerek, sanık hakkında TCK 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı araştırılıp tartışılmadan, eksik inceleme ile geri ödemenin kovuşturma aşamasına yapıldığı kabul edilerek, sanık hakkında daha az ceza indirimini düzenleyen TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.