10. Ceza Dairesi 2019/5339 E. , 2019/8645 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Adalet Bakanlığının, 10/10/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Mersin 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/01/2019 tarihli ve 2019/358 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/10/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında 25/08/2018 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 09/01/2019 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği,
2- Şüphelinin, “yüklenen suçu işlemediğini” ileri sürerek bu karara itiraz ettiği ancak Mersin 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/01/2019 tarihli ve 2019/358 değişik iş sayılı kararıyla “dava açılmasının ertelenmesi kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediği” gerekçesiyle itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Dosya kapsamına göre, diğer şüpheli ile birlikte şüpheli ... hakkında da uyuşturucu madde bulundurduğundan bahisle kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik uygulanmasına karar verilmiş ise de; 25/08/2018 tarihli ihbar kayıt tutanağının incelenmesinden, 112 acil çağrı merkezini arayan ve isminin gizli kalmasını isteyen bir bayanın eşinin ve kayınbiraderinin evlerinin damında kenevir bitkisi yetiştirdiklerini, isminin gizli kalması şartıyla her türlü yardımı yapacağını, kendisine 0507 357 .. .. numaralı gsm hattından ulaşılabileceğini beyan ettiğinin anlaşıldığı, şüphelinin erteleme kararına karşı itirazında ihbarcının kendisini olduğunu ifade ettiği ve gerçekten de ihbar kayıt tutanağında yazılı telefonun numarasının şüphelinin kullanımında bulunan gsm numarası olduğu, 05/09/2019 tarihli parmak izi uzmanlık raporuna göre ele geçen maddeler ve materyaller üzerinde şüphelinin parmak izininin bulunmadığı, diğer taraftan 31/01/2019 tarihli idrar testi sonuçlarından şüphelinin uyuşturucu madde de kullanmadığının tespit edildiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin ihbar eden şahıs olduğunun her türlü şüpheden uzak olduğu ve üzerine atılı suçu işlediğine dair bir delil bulunmadığı anlaşıldığından, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Mersin 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/01/2019 tarihli ve 2019/358 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Olay tarihinde şüpheli ...’un polisi arayarak eşi ...’un evde kenevir ekimi yaptığını ihbar etmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, şüpheliler ... ve ...’un resmi olarak evli oldukları, ancak aralarındaki anlaşmazlıklardan dolayı ...’un evden ayrılmış olduğu tespit edilerek, şüphelilerin bir süre önceye kadar birlikte oturduğu evde yapılan aramada elbise dolabında iki parça peçeteye sarılı vaziyette ve çatı kısmında boya kutusu içinde toplam 26 gram esrar bulunduğu, şüpheli ...’ın savunmasında “esrarın eşi ...’e ait olduğunu” beyan ettiği, şüpheli ...’in savunmasında “... ile birlikte yaşadıkları evden ayrıldığını, esrarla bir ilgisinin olmadığını, kime ait olduğunu da bilmediğini” beyan ettiği, esrarın aidiyetini ispatlayabilecek parmaz izi de tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında, şüpheli ...’ın bir süredir ayrı yaşadıkları eşi olan diğer şüpheli ... hakkında yaptığı ihbar sonucu ele geçirilen esrarın şüpheli ...’a ait olduğu hususunda kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığı, şüpheli ...’ın uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle de saptanmadığı, bu nedenle şüpheli ... hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, kaldı ki kabule göre de suça konu esrarın şüpheli ...’ın ihbarıyla ele geçirildiği anlaşıldığından etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği ve TCK’nın 192/2. maddesinde yer alan “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca şüpheli ... hakkında cezaya hükmedilemeyeceği anlaşıldığından, şüpheli hakkında verilmiş olan "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararına yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Mersin 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/01/2019 tarihli ve 2019/358 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 23.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.