15. Hukuk Dairesi 2019/306 E. , 2020/861 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... Aydın geldi. İhbar olunan asiller gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı eksik ve kusurlu işler giderim bedeli ile gecikme tazminatı taleplerine ilişkindir. Davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 20.06.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine ve yapılan hisse devrine göre A bloktaki bağımsız bölümlerin davacı arsa sahibine, B ve C bloktaki bağımsız bölümlerin davalı yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, 18 aylık inşaat süresinin 20.12.2012 tarihinde dolmasına rağmen yüklenicinin A bloktaki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümleri teslim edemediğini, müvekkili tarafından rayiç kira bedeli ödenmesi şartıyla davalıya 6 aylık ek süre verilmesine rağmen davalının ek sürede de inşaatı bitiremediğini, bu kez 12.12.2013 tarihli ihtarname ile eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi ile kira tazminatı ödenmesinin talep edildiğini, davalının ihtarnameyi 17.12.2013"de tebliğ almasına rağmen eksik ve ayıplı işleri gidermediğini, talep edilen kira tazminatını ödemediğini, müvekkilinin de 01.10.2014 tarihinde taşınmazını piyasa değeri altından sattığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; A Blok 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işler yönünden şimdilik 20.000,00 TL’nin 20.06.2013’den, aylık kira rayiç bedelleri yönünden ise şimdilik 20.000,00 TL’nin 20.12.2012’den ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 17.10.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin 40.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren, ıslahla artırılan tutar olan 445.334,00 TL’nin ıslah tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, mahkemenin görevsiz olduğunu, gecikme tazminatı talebinin belirlenebilir olduğunu ve eksik harcın ikmali gerektiğini, davacının taşınmazını sattığından aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, teslim tarihi hesaplanırken başlangıç olarak yapı ruhsatının alınış tarihinin esas alınması gerektiğini, yapı ruhsatının 30.12.2011"de, yapı kullanma izin belgesinin de 08.11.2013’de alındığını ve 18 aylık inşaat süresi ile 6 aylık ek süreye göre teslimin süresinde olduğunu, varsa ortak alandaki eksikliklerin davacının kullanımını etkilemediğini, taşınmazın eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde teslim edildiğini 2 yıldan sonra talep ileri sürülmesinin kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince, davalının imzalamış olduğu sözleşmeye aykırı edimi nedeni ile kusurlu olduğu, davalının sözleşme kapsamında belirtilen şartlar doğrultusunda edimini ifa etmesi gerekirken eksik ve ayıplı ifa ettiğinin anlaşıldığı, davacıya ait bağımsız alan bakımından eksik iş bedeli 182.580,00 TL, davacının mevcut fiili payı bakımından ortak alanlardaki iş bedelin ise 17.225,00 olarak hesaplandığı; davaya konu inşaat bakımından yapı ruhsatının 30.11.2011 tarihinde, yapı kullanma izin belgesinin de 08.11.2013 tarihinde alındığı, sözleşmeye göre 18 ay olan inşaat süresi sonrasında yapı teslim tarihinin 20.12.2012 olduğu, erken teslime ilişkin olarak yapı teslim belgesinin bulunmadığı, yapı teslim tarihi ile yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarih arasındaki 10 ay 18 gün bakımından davacının kira alacağına hak kazandığı ve bedelinin 87.940,00 TL hesap edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, toplam 287.445,00 TL"nin ihtar tarihi olan 17.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle yargılama sürecinde İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2017/17 Esas sırasına kayden açıldığı ileri sürülen dava ile ilgili herhangi bir talep olmayıp, temyiz dilekçesinde bu davadan bahsedilmiş ise de, dava içeriği ile ilgili herhangi bir bilgi, belge ibraz edilmemiş olması sebebiyle ve yapılan açıklamaya göre işbu davada davalı olarak yer alan yüklenici şirketin açıldığı ileri sürülen söz konusu davada taraf olarak yer almadığının anlaşılmasına ve davacı vekilince ilk temyiz dilekçesinde ileri sürülmeyip de sonradan verdiği dilekçesinde ileri sürülen faizin cinsine yönelik temyiz itirazının incelenmesinin mümkün bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Davalı yüklenici gecikme tazminatı yönünden davacı arsa sahibinin keşide ettiği 12.12.2013 tarih ve 4613 yevmiye nolu ihtarnameyi tebellüğ etmekle temerrrüde düşmüş ise de, davacı arsa sahibi verdiği 17.10.2016 tarihli ıslah dilekçesinde gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işler giderim bedeli için dava dilekçesinde talep ettiği miktara dava, ıslahla artırdığı miktara ıslah tarihinden itibaren uygulanacak faizi ile tahsilini talep ve kabul ettiğinden, talep sonucuna ilişkin bu beyanın faizin başlangıç tarihi yönünden davalı lehine davacıyı bağladığı anlaşıldığından, kabul edilen alacağın dava dilekçesi ile talep edilen kısmına dava, ıslahla artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesine göre düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde bulunan "287.445,00 TL"nin ihtar tarihi olan 17.12.2013" ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "287.445,00 TL"nin 40.000,00 TL’lik kısmına 19.01.2015 dava tarihi, 247.445,00 TL’lik kısmına ise ıslah tarihi olan 17.10.2016" ibarelerinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 138,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.