23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5104 Karar No: 2016/1017 Karar Tarihi: 09.02.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5104 Esas 2016/1017 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/5104 E. , 2016/1017 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53/1, 58/6. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın bankadan para çekip dolmuşa binen şikayetçiyi takip ederek kendisinin bankadan gönderildiğini,güvenlik görevlisi olduğunu, çektiği paralardan bazılarının sahte olduğunu söyleyip şikayetçinin çekmiş olduğu 635 TL"yi aldığı, içerisinden 100"er TL"lik iki banknot halinde 200 TL"yi sahte olduklarını söyleyerek alarak karşılığında paranın alındığına dair bir kağıt yazarak “...” ismiyle imzalayarak şikayetçiye verdiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 07.06.2011 tarih, 2011/9-88 esas, 2011/116 karar sayılı kararına göre, sanığın tekerrüre esas daha ağır mahkumiyeti bulunmasına karşın daha az cezayı içeren hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni görülmemiş olup, TCK 53 ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber; TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.