12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/1977 Karar No: 2012/20157
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/1977 Esas 2012/20157 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/1977 E. , 2012/20157 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/12/2011 NUMARASI : 2011/432-2011/970
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından borçlu keşideci hakkında 20.04.2009 tarihinde, 1 adet 30.03.2009 keşide ve ibraz tarihli 120.000 TL bedelli çeke istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı ve örnek 10 ödeme emrinin borçluya 20.04.2009 tarihinde tebliğ edildiği, çek bedelinin ise, borçlu vekilinin istemi üzerine, 24.04.2009 tarihinde ilgili banka tarafından icra müdürlüğünce yazılan müzekkereye istinaden icra müdürlüğünün banka hesabına EFT yapıldığı, bilahare 27.4.2009 tarihinde de icra dosyasına alındığı görülmektedir. Alacaklı tarafça, takibin dayanağı çek TTK.nun 708. maddesi uyarınca, yasal süre içinde muhatap bankaya ibraz edilmiş olup, aynı yasanın 720. maddesi gereğince de çekin karşılığının bulunmadığı belirlenmiştir. Bu durum karşısında alacaklının borçluyu takip hakkı doğduğundan, borçlu hakkında takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. B.K.nun 84/1.maddesine göre; "Borçlu, faiz ve masrafları tediyede gecikmiş değilse, kısmen icra eylediği ödemeyi resülmale mahsup edebilir." Bu durumda borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemeler ana paraya mahsup edilemez. Anılan maddenin dikkate alınması için, takip talebinde ayrıca istenmesi gerekli olmayıp, istek olmasa da memurlukça re"sen uygulanmalıdır (Hukuk Genel Kurulu"nun 09.10.2002 tarih ve 2002/12-709 esas - 2002/781 karar sayılı kararı). Bu durumda B.K"nun 84.maddesi uyarınca, yapılan kısmi ödemenin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekir. Mahkemece bu kurallar göz önünde bulundurularak ve gerektiğinde denetime imkan verecek şekilde bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dar yetkili icra mahkemesinde tanık dinlenerek çek bedelinin takip tarihi itibariyle çek hesabında bulundurulduğundan ve bu hususun alacaklıya da bildirildiğinden bahisle itirazın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.