15. Ceza Dairesi 2017/10579 E. , 2019/6469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK 155/2, 62, 52 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Suç tarihinin, finansal kiralama sözleşmesine konu malın teslimine ilişkin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren, 3 günlük sürenin bitim tarihi olan “16/05/2013” tarihi olmasına rağmen, kararda ihtarnamenin tebliğ tarihi olan “13/03/2003” tarihinin yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Katılan ... şirket ile ... şirketi yetkilisi olan sanık arasında, Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde, 19/07/2012 tarihinde, .... Noterliği’nce düzenlenen finansal kiralama sözleşmesi imzalanarak, “lastik tekerlekli yükleyicinin” teslim edildiği; ancak sanığın yetkilisi olduğu şirketin kira bedellerini ödememesi üzerine çekilen ihtar ile finansal kiralama sözleşmenin fesh edilmesine ve kiralanan yükleyicinin iadesi istenmesine rağmen, sanığın suça konu yükleyiciyi katılan şirkete teslim etmediği, bu surette sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Sanığın tüm aşamalarda “suçlamaları kabul etmeyerek, söz konusu şirketteki hisselerini devrederek şirketten ayrıldığına, suça konu yükleyiciden bilgisi kalmadığına, olaydan haberdar olması üzerine eski ortağı ile görüştüğünü, ortağının da yükleyiciyi teslim ettiğini söylediğine” ilişkin savunması, katılan şirket tarafından noterlik aracılığı ile sanığın yetkilisi olduğu şirkete gönderilen 11/03/2013 tarihli ihtarname ile, “birikmiş borçların 60 gün içerisinde ödenmesinin, bu süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde, sözleşmenin bu ihtarname ile feshedilmiş sayılacağının ve fesih tarihinden itibaren 3 gün içerisinde kiralananın teslim edilmesinin" ihtar edildiği ve ihtarnamenin 13/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği nazara alındığında, sözleşmenin feshinin 13/05/2015 tarihinde gerçekleştiği, kiralananın teslimi de 16/05/2015 gününe kadar yapılması gerektiğinden suç tarihinin bu tarih olması gerektiği, sanığın suç tarihinden önce 22/04/2013 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan karara göre şirketteki hisselerinin tamamını devrederek şirket ortaklığı ve müdürlüğü görevinden ayrıldığı, dolayısıyla teslim yapılması gereken tarihte görevli ve sorumlu olmadığı ve ayrıca suç kastı ile hareket etmediği gözönüne alınarak, sanık hakkında beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de,
1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde “6 gün” olarak tayin edilmesi,
2) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda ise “katılan vekilinin kiralananı geri aldıkları” yönündeki beyanıda dikkate alınarak, eksik bir teslim olup olmadığı araştırılıp, katılan şirketin yukarıda bahsedilen nitelikte bir zararı olup olmadığı tespit edilerek, suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydı bulunmaması nedeniyle, objektif engel bulunmayan sanık hakkında CMK"nın 231/5. maddesi gereğince subjektif şartlar değerlendirilerek sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunun değerlendirilmesi gerekirken, zararın ödenmemiş olması gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesi gereğince, yargılama giderlerinin terkin işlemlerinin yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.