14. Hukuk Dairesi 2016/4311 E. , 2018/8988 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.08.2014 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil (gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıların babası (muris) ...ve ...in davalıların murisleri...in ... İli ... İlçesi ... Harası 17 ada 18 parseldeki (şu anda 156 ada 18 parsel olan) hisselerini ... 1. Noterliğinin 21.09.1981 tarih ve 11869 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile satın aldıklarını, yine davacılardan ...’in bu satış vaadi ile hisse satın alan...’in hissesini temlikname ile temlik aldığını, satış yapan ...in dava konusu taşınmazdaki hissesinin 1/2’sinin ve Mensur Seydel’dan ...’e düşecek hissenin ... adına, kalan hisselerin ise davacıların murislerinden kendilerine isabet eden miras hisseleri oranında adlarına tescilini talep etmiştir.
Davalılardan; ... ile ..., yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamak kaydıyla davayı kabul etmiştir.
Mahkemece davalılardan ölü ...’nün veraset ilamı verilen sürede ibraz edilmediği için davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 21.09.1981 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptal ve tescil talebine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesi alacaklısının ...olduğu, ...in 13.08.2014 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle aldığı hisseyi ... oğlu ...’e satış vaadi sözleşmesi ile devrettiği; dava tarihi itibariyle satış vaadi sözleşmesinin alacaklı tarafında ölü ...ile ..."in yer aldığı; ... davada taraf ise de diğer vaad alacaklısı ...in ölü olduğu ve dosyada mevcut veraset ilamına göre mirasçılarından ...un davada yer almadığı anlaşılmıştır.
Davalı yönünden taraf teşkiline gelince: Satış vaadi sözleşmesine göre vaatte bulunanların ..., ..., ve ...olduğu; bunlardan ... ve ...’in davada yer aldıkları; ...ve ...’nün öldükleri, mirasçılarının davada yer aldığı, ancak ... oğlu ...’nün de ölü olduğu ve veraset belgesinin temin edilemediği, bu konuda davacı tarafa kesin süre verildiği ve bu süre içinde gereği yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddedildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 05.11.2015 tarihli celse için mazeret dilekçesi vermiş, ancak mahkemece mazereti kabul edilmemiştir. Öte yandan, mahkemece verilen kesin süre HMK m. 94 uyarınca usulüne uygun değildir. HMK’nin 94. maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Yapılması gereken işlemi, kesin süre içinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
Kanun ya da hâkim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin, bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
Bu nedenle de hâkim tarafından kesin süre verilirken;
1) Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
2) Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
3) Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
4) Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
Açıklanan sebeplerle, mahkemece;
1) Aktif dava ehliyeti açısından ...’un davaya muvafakatinin sağlanması, mümkün olmadığı takdirde...’ın terekesine temsilci atanması için süre verilmesi,
2) Davacı tarafa, ölü ...’nün veraset ilamını temin ve davada taraf olmalarını sağlamak üzere, HMK’na uygun olarak bir süre ve yetki verilmesi,
Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra işin esasına girilmesi gerekirken, usulüne uygun verilmeyen süre gerekçe gösterilerek davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.