20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16740 Karar No: 2017/4469
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16740 Esas 2017/4469 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/16740 E. , 2017/4469 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, yörede yapılan orman kadastrosu sırasında müvekkilinin taşınmazının orman sınırları içine alınması nedeniyle orman tahdidine itiraz ettiğini, .... Kadastro Mahkemesinin 03/06/2005 gün ve 2003/3-2005/5 sayılı ilâmıyla içerisinde taşınmazının da bulunduğu 7690 m²"lik bölümün orman sınırları içine alınması işleminin iptaline karar verildiği ve hükmün Yargıtay 20. Hukuk Dairesince onandığını belirterek, kadastro mahkemesinin hükme dayanak yaptığı raporda 18 poligonda 1 ve 6 ile işaretlenen alanlar üzerindeki taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, fen bilirkişilerin 10/02/2015 tarihli raporunda (a) harfi ile gösterilen 689,11 m²"lik kısmın bahçe vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20/02/2003 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Yörede genel arazi kadastro çalışmaları 31/01/1966 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 16.05.2017 günü oy birliği ile karar verildi.