MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/01/2015
NUMARASI : 2014/347-2015/13


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan mermer alımına ilişkin sözleşme uyarınca davalı şirkete üç adet çek verildiğini, ancak davalının sözleşmede öngörülen süre içinde sözlü ihtarlara ve e-mail yazışmalarına rağmen edimini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin de daha fazla zarara uğramamak için temerrüt nedeniyle sözleşmeyi noter ihtarnamesi ile feshettiğini ileri sürerek, sözleşme kapsamında verilen üç adet çekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iadesine, olmazsa iptaline, çeklerin takibe konulması halinde müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilini temerrüde düşürmeden, edimin ifası için süre vermeden sözleşme süresi sona ermeden haksız olarak feshettiğini, müvekkili tarafından sözleşme süresi içinde edimlerin yerine getirileceğini, ayrıca sözleşmeye göre sipariş iptali halinde peşinat avansının iade edilmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu üç adet çekin taraflar arasında yapılan alım-satım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya verildiği, davalının mal teslimini yapmadığı, temerrüde düştüğü, bu sebeple davacının sözleşmeyi temerrüt nedeniyle feshettiği, sözleşme kapsamında verilen çeklerin bedelsiz kaldığı, dava konusu üç adet çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı, dava konusu çeklerden icra takibine konu edilen 25.09.2012 keşide tarihli çek için dava tarihinden sonra davacı tarafından 11.10.2012 tarihinde 123.452,00 TL ödeme yapıldığı, davalının da dava tarihinden sonra davacıya 115.067,64 TL bedelli mal teslim ettiği, bu sebeple davacı tarafından bakiye 8.384,36 TL’nin istirdadının talep edilebileceği, davacının dava konusu edilen diğer çeklerden dolayı davalıya borçlu bulunmadığı, bu çeklerden 25.06.2012 keşide tarihli çek bedelinin icra takibinde keşideci ... tarafından icra dosyasına yatırılmış olduğu, bu sebeple bu çek bedelinin davacı tarafından talep edilemeyeceği gerekçesiyle davacının dava konusu edilen çeklerden 25.05.2012 ve 25.06.2012 keşide tarihli 75.000,00 USD bedelli çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, istirdada dönüşen 8.384,36 TL’nin davalıdan tahsiline, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki imzası inkâr edilmeyen alım-satım sözleşmesinde, malın ilk siparişin verilmesinden 20 gün sonra teslimine başlanacağı, ancak teslimin satıcının fabrikasında yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bir başka deyişle alıcı malı satıcının ikametgahında teslim alacaktır. Bu durumda alıcının satıcıyı malın teslim edilmediği yönünde temerrüde düşürmesi gerekmektedir. Dosya içeriğinde satıcının ikametgahında malın teslim edilmediğine dair bir tutanak ya da zabıt bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacı tarafından çekilen 16.05.2012 tarihli ihtarname de sözleşmenin sona ereceği 3 aylık süre bitmeden keşide edilmiş olup, temerrüt ihtarı niteliğinde değildir. Hal böyle olunca davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.