5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16388 Karar No: 2016/1615 Karar Tarihi: 15.02.2016
İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/16388 Esas 2016/1615 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çankırı 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu davasında, sanık ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edildi. Ancak, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada sanık hakkında daha önce de aynı suçtan hüküm giydiği anlaşıldı. Bu nedenle, ayrı suç işleme kararı cümlesinden olmak üzere zincirleme tek suçtan hüküm kurulması gerektiği ve kesinleşen ceza miktarının da mahsup hükümlerine göre hesaplanması gerektiği belirtildi. İddianamede TCK'nın 257/1. maddesinin uygulanması talep edilmesine rağmen, CMK'nın 226. maddesine aykırı olarak ek savunma hakkı tanınmadan TCK'nın 257/2. maddesi uygulandı. Ayrıca, suç kastının yenilenmesi konusunda gerekçeleriyle tartışılmadan mahkumiyet hükmü kurulduğu için karar bozuldu. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesiyle ilgili kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: TCK 257/1, TCK 257/2, CMK 226, TCK 53/1-a, TCK 53/5, 5320 sayılı Kanunun 8/1, CMUK 321, CMUK 326.
5. Ceza Dairesi 2013/16388 E. , 2016/1615 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada, sanık hakkında 15/01/2010 tarihinde işlediği ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan 26/07/2010 tarihinde kamu davası açıldığı, Çankırı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2012 tarih, 2010/181 E., 2012/328 K. sayılı mahkumiyetine ilişkin hükmün Dairemizin 11/05/2015 tarih, 2013/7964 E., 2015/11442 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmakla; suç ve iddianame tarihleri gözetildiğinde hukuki kesintinin bulunmadığı, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun bir suç işleme kararı cümlesinden olmak üzere değişik tarihlerde işlenmesi karşısında zincirleme tek suçtan hüküm kurulması ve kesinleşen ceza miktarı yönünden de mahsup hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, ayrıca eylemlerin neden bağımsız suç olarak kabul edildiği, suç kastının nasıl yenilendiği de karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, İddianamede sanık hakkında TCK"nın 257/1. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, CMK"nın 226. maddesine aykırı olacak şekilde ek savunma hakkı tanınmadan aynı Kanunun 257/2. maddesi uygulanarak savunma hakkının kısıtlanması, TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle yüklenen suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi, Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanığın 5237 sayılı Kanunun 53/4. maddesi gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.