18. Ceza Dairesi 2017/2418 E. , 2018/2119 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/04/2016 tarihli ve 2016/17423 soruşturma, 2016/34426 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, mercii Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/06/2016 tarihli ve 2016/2858 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/03/2017 gün ve 2017/17072 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüphelinin facebook paylaşım içeriklerinde yer alan ibarelerin genel ifadeler olduğu ve doğrudan müştekiye yönelik olmadığı, dava açmayı gerektirecek yeterli delil olmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Müştekinin www.guncelmersin.com isimli internet sitesinde yer alan “CHP’de ticaret” başlıklı haberi kendi facebook hesabından link vermek sureti ile paylaşımda bulunduktan sonra bu habere ilişkin yorum yaptığı, şüphelinin bu yoruma karşılık olarak “Sayın ... ve...beyfendiler. Bir yıldır bu yalan haberi pişirip önümüze koyuyorsunuz. Artık cevap vermek zorunda kaldım. 6 pas işletmesinin sahibi ben ve ... dır. Bu işletmeyi 2014 haziran ayında gazete ilanı ile duyrulan ihale ile tuttum. 1- Burada betonarme inşaatı yapıldı demiştiniz gelin bize de gösterin şu betonu. 2- İçki ruhsatı verildi demiştiniz kanıtlamayan şerefsizdir. 3- Memleketin her yeri parsel parsel satılırken biz uyuşturucu ve şarapcı mekanı haline gelen yeri gençlere spor yapabildikleri bir tesis haline getirdik, bunun neresi battı size onu merak ediyorum. 4- Bu güne kadar cevap vermediysem efendiliğimdendir, ama sizde bunu anlayacak kapasite varmı onu bilmiyorum...” şeklinde yorumda bulunduğu, Silifke Cumhuriyet Başsavcılığınca talimat yoluyla alınan ifadesinde facebooktaki paylaşımın kendisine ait olduğunu beyan ettiği, bu kapsamda şüphelinin bizzat müştekinin ismini de zikrederek facebook hesabından kullanmış olduğu ifadeler itibari ile beyanlarının hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususunda delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesine ait olduğu cihetle, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Somut olayda, şüphelinin nezaket dışı ve kaba ifade niteliğindeki sözlerinin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, takipsizlik kararı yerinde olup, mercii tarafından verilen itirazın reddi kararı da yerinde görüldüğünden, kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 20/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.