MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Sanık hakkınında beraat, suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I) Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller birlikte incelendiğinde; katılanın sanığın yüzünü görmediğini, sanığı görse teşhis edemeyeceğini beyan ettiği, sanığın da savunmasında suç tarihinde il dışında tanık ..."un fırınında çalışmakta olduğunu söyleyerek atılı suçları inkar ettiği, tanığın sanığı fotoğraflardan tanıyarak yanında bir süre çalıştığını doğruladığı, hangi tarihlerde çalıştığını ise kesin olarak hatırlamadığını söylediği anlaşılan olayda; suça sürüklenen çocuk ..."nin atfı cürum niteliğinde olabilecek beyanları dışında sanığın aşamalardaki savunmalarının aksini kanıtlayacak, her türlü şüpheden uzak, yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, hakkında atılı suçlardan beraat kararı verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden aksi yöndeki tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakta ise de; hırsızlık suçunun bina veya eklentileri dahilindeki eşyaya yönelik işlenmesi halinde eylemin nitelikli hırsızlık suçuna dönüşeceği ve eylemi uzlaşma kapsamı dışına çıkaracağı gözetilip, suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçtan uzlaşma hükümleri uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Hırsızlık suçunun katılana ait binanın üst katında işlendiği dosya kapsamında toplanan tüm delillerden sabit olduğu halde; suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi yerine, TCK"nın 141/1 maddesinden hüküm kurularak eksik ceza tayin edilmesi,
2) Katılanın beyanlarına ve suça sürüklenen çocuğun samimi ikrarına göre; çalınan elektirik kablolarının ele geçirilmediği anlaşılan olayda; hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden TCK"nın 35. maddesinde düzenlenen teşebbüs hükümlerinin uygulanması suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında eksik cezaya hükmolunması,
3) Hüküm fıkrasında konut dokunulmazlığını ihlali suçundan hüküm kurulduğu belirtildiği halde; ilgili kanun maddesinin TCK 116/1 yerine hatalı olarak TCK 142/1-b şeklinde gösterilmesi,
4) Suça sürüklenen çocuk ile kimiliği kesin olarak tespit edilemeyen bir kişinin baştan itibaren fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri olayda, katılanın evine birlikte girerek suçu işledikleri sabit olduğu halde konut dokunulmazlığını ihlal suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezada TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5)Kabule göre;
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde tayin olunan gün para cezasının miktar itibariyle hesaplanması sırasında sonuç cezanın 2.660,00 TL adli para cezası yerine, 2.260,00 TL adli para cezası olarak hesaplanması suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.