1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1715 Karar No: 2015/2127 Karar Tarihi: 16.02.2015
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/1715 Esas 2015/2127 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dört yol 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tapu kaydında düzeltim davası sonucunda, mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Davacı, mirasbırakanı G.O.'nun yarı hissesi olduğu taşınmazda tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Ancak kayıt malikinin değişmemesi gerektiği ve mülkiyet aktarımının yapılmaması gerektiği bilinirken, mahkeme yanılgılı değerlendirme yaparak davanın kabulüne karar vermiştir. Dosya incelenerek yapılan tetkik sonucunda, davanın reddedilmesine karar verilmesi gerektiği görüşüne varılmış ve davalının temyiz itirazları yerinde bulunmuştur. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Karar, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince bozulmuştur.
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının, mirasbırakanı G. O.."ın çekişme konusu 1203 parsel sayılı taşınmazda ½ hisse ile paydaş olduğunu, ancak tapu kaydında malikin adının sehven Hatice, soyadının Özen ve Veysal olan baba adının da Mustafa olarak yazıldığını ileri sürerek tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak “Veysal kızı G. O..” şeklinde düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, dava konusu 1203 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında tapu kaydı bulunmayan taşınmazın verginin 577 tahrir numarasında Ahmet oğlu Mustafa adına kayıtlı iken 1325 tarihinde ölümü ile çocukları Ali ve Hatice"nin kaldığı belirtilerek 1/2"şer hisse ile Mustafa çocukları H. Ö.. ve Ali Kaya adlarına tespit yapıldığı, Mustafa oğlu A. .."nın dosya arasına alınan nüfus kaydında Hadice isimli bir kardeşinin bulunduğu, ayrıca kadastro tutanağında Hatice ve Ali"nin kardeş olarak belirtilmesine rağmen kayıt maliki olduğu iddia edilen Gülsüm"ün Ali isimli bir kardeşinin olmadığı ve böylece davacının murisi Veysal kızı G. O.. ile kayıt maliki Mustafa kızı H. Ö.. arasında ırsi bağın kanıtlanamadığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.