Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın aşamalarda olay nedeniyle meydana gelen zararının giderilmediğini beyan ettiği, dosya içeriğinden katılanın zararlarının giderildiğine dair açık bir beyan ve tespit bulunmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık ile katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak; Sanığın sağ şeritte seyir halinde iken U dönüşü yapılmasının yasaklandığı olay mahallinde, arkadan gelen trafiği kontrol etmeden, dikkatsiz biçimde sola yönelmesi ve U dönüşü yapmaya çalışması sonucu, arkasından sol şeridi takiben gelmekte olan katılanın yönetimindeki motosiklete çarparak kazaya sebep olduğu olayda, sanık yönünden bilinçli taksir koşullarının oluştuğunun ve hakkında TCK"nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; Kabule göre de; 1-Katılanın hayati tehlike oluşturacak ve vücudunda kemik kırığına neden olacak nitelikte yaralandığının kabul edildiği anlaşılmakla, uygulama maddesinin TCK’nın 89/2-b-e. maddesi yerine TCK’nın 89/2-b. maddesi olarak gösterilmesi, 2-Hapis cezası ile para cezasının seçimlik olarak düzenlendiği TCK’nın 89/1. maddesi gereğince hapis cezası tercih edilerek uygulama yapılması karşısında, bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek TCK’nın 50/2. maddesine muhalefet edilmesi, 3-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirlenmemesi suretiyle TCK‘nın 52/3. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.