Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1624 Esas 2019/3235 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1624
Karar No: 2019/3235
Karar Tarihi: 07.05.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1624 Esas 2019/3235 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından alınan 2019/1624 E. ve 2019/3235 K. sayılı karar ile sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edildi. İstinaf başvurusu esastan reddedildi. Dosya incelendiğinde, sanığın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin yerinde olmadığına karar verildi ve temyiz davası esastan reddedildi. Ancak, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak TCK’nın 58/9 maddesi yerine 58/6 maddesi gösterilmiş ve bu nedenle hüküm BOZULMUŞTUR. Sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüştür. Kanun maddeleri şu şekildedir: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/6, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2019/1624 E.  ,  2019/3235 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Sanığın TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/6, 63. maddeleri gereğince
    mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafiinin hükmü yasal süresinden sonra temyiz ettiği anlaşılmakla sanığın temyizi üzerine yapılan incelemede;
    Duruşma istemi içermeyen temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanığın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMK"nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. fıkranın 5. paragrafındaki "delaletiyle TCK’nin 58/6. maddesi” ibarelerinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.